Denizli deyince hepimizin aklına ilk olarak Pamukkale gelmesi ve dünyaca ünlü Pamukkale Travertenleri’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alması tesadüf değil. Pamuk gibi bembeyaz olan ve şifalı sularıyla pek çok hastalığa derman olan Pamukkale Travertenleri, ülkemizin en çok merak edilen ve turist akınına uğrayan yerlerinden biri. Özellikle gün batımında beyaz rengin turuncuyla buluşmasının ortaya çıkardığı muhteşem manzara, Pamukkale’yi ziyaret edenlerin unutamayacağı anıları arasında yer alıyor. Peki Pamukkale Travertenleri nasıl oluşmuştur, onu keşfetmek için en güzel mevsim hangisidir? Pamukkale’ye ulaşım kolay mıdır? Gelin Pamukkale hakkında çok sorulan sorulara birlikte yanıt bulalım, Denizli Pamukkale Travertenleri özelliklerini detaylıca inceleyelim.
{facility:0}{search:pamukkale-otelleri,Pamukkale Otelleri}
Denizli’nin Pamukkale ilçesi şehir merkezine 22 kilometre uzaklıkta ve Denizli’nin kuzey bölgesinde yer alıyor. Pamukkale’nin güneyinde Tavas ilçesi, batısında ise Buldan bulunuyor. Gezilecek yerler açısından geniş seçenekler sunan bölgeye farklı ulaşım seçenekleri ile gidebilirsiniz.
{ad:0}Masal diyarını andıran Pamukkale, adeta pamuk gibi görüntüsüyle ziyaretçilerini her yıl büyülemeye devam ediyor. UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki yerini çoktan alan Pamukkale, özellikle Travertenleri ile dünyaya kendini hayran bıraktıran bir öneme sahip. Tarihi ve doğal mirasları nedeniyle yıl boyunca dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerin eksik olmadığı bölgelerden biri. Her görenin hayran kaldığı beyaz pamuk rengini veren aslında içindeki termal sular ve bu sulardaki mineraller. Bu termal sular yüzeye çıkıp, oksijenle temas ediyor. Böylece sudaki bazı mineraller uçuyor ve geriye sadece kalsiyum karbonat kalıyor. Bu madde zamanla çöküp, sertleşiyor ve bu sayede travertenler oluşuyor. Pamukkale Travertenleri kayaç türü bu şekilde oluştuğunda bölgedeki su sıcaklıkları 33 ila 100 derece arasında değişiyor ve burada 17 adet sıcak su kaynağı bulunuyor. Pamukkale’deki turkuaz renkli mineralli sular aktığı her yeri beyaza boyayarak ülkemizin beyaz cennetini oluşturuyor.
Travertenleri görsel bir şölenin yanı sıra pek çok faydayı da beraberinde getiriyor. Sağlık turizmine de katkıda bulunan bu bölge şifalı sularıyla birçok hastalığa alternatif sunuyor. 400 bin yıl öncesine dayanan köklü oluşumu ile travertenler büyüleyici güzelliği ile binlerce ziyaretçinin akın ettiği bir yer halini alıyor. Pamukkale Travertenleri kaynak sulardan ve traverten teraslı tepelerden oluşan muhteşem bir alanla sizi karşılıyor. Çökelez Dağı’nın eteklerinde yer alan travertenler aynı zamanda ovadan 100–150 metre yükseklikte bulunuyor. Burada kaynaktan çıkan termal su 320 metre civarındaki bir mesafeyi kat ediyor ve travertenlere ulaşarak kar beyazı rengindeki katmanlara dökülüp görsel bir şölen yaratıyor. Kalsiyum karbonatla doymuş su, güneşin altında buharlaştığında jel halindeki beyaz travertenleri görüyorsunuz. Ortaya çıkan pamuksu görüntü zamanla katılaşıyor ve yüzeyi kristalleşmiş kayalara dönüşüyor. Günün her saati farklı bir güzellik ve renk tonu ile sizi karşılayan Pamukkale Travertenlerini gördükten sonra bu görkemli yerden ayrılmak istemeyebilirsiniz. Özellikle gün batımında beyaz rengin turuncuyla buluşması görsel bir şölen ortaya çıkarıyor.
{product:2587}
Pamukkale Gezilecek Yerler içerisinde, Pamukkale Travertenleri’nin bulunduğu ören yerinde Hierapolis Antik Kenti ve Antik Havuz da yer alıyor. Antik kentin tarihi Roma Dönemi’ne kadar uzanıyor ve o dönemden beri şifalı su merkezi olarak anılıyor. Antik kent tiyatro, büyük hamam kompleksi, katedral gibi pek çok bölümden oluşuyor. Burada ayrıca bir Arkeoloji müzesi de bulunuyor. Pamukkale Travertenleri ve Hierapolis Antik Kenti içinde bir de Antik Havuz, diğer adıyla Kleopatra Havuzu yer alıyor. Yüzyıllar önce bu havuzun bulunduğu bölgede depremler meydana gelmiş ve bir çukur açılmış. Zamanla bu çukurun içine şifalı sular dolmuş ve Kleopatra Havuzu günümüze dek varlığını sürdürmeyi başarmış. Havuza Kleopatra denmesinin sebebi ise rivayete göre Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın buraya gelip, havuza girmiş olması.
{product:7269}
Cuma günü öğlen saatlerinde atlayın aracınıza ve Denizli’ye gidin. Denizli Merkez ile Pamukkale arası toplam 18 km. Hızınıza bağlı olarak 7 ila 9 saat içerisinde Pamukkale’desiniz. Bir diğer alternatif olarak otobüs firmalarını kullanarak veya hava yoluyla Denizli’ye gelebilirsiniz. Sonra kalacağınız otele yerleşin ve o akşam biraz pamukkale civarını turlayın. Tesis yetkilisinden çevre hakkında birkaç bilgi edinin.
Sabah erkenden kalkın ve otelinizde güzel bir kahvaltı yapın. Kahvaltının ardından Hierapolis Antik Kenti’ne doğru yola çıkın. Antik kenti gezin ve Roma döneminde inşa edilen zafer kapısından başlayarak Zafer Yolu’nu yürüyün. Yolun sonundaki Pamukkale Hierapolis Arkeoloji Müzesi’ni gezin, sergilenen eserleri görün. Antik kent ve müze gezisinin ardından Antik Havuz’a doğru yola koyulun. Havuz içerisindeki sütunlar oldukça ilgi çekici. Bu anlamda güzel kareler yakalayabilirsiniz burada. Antik Havuz’u gördükten sonra güzel bir öğle yemeği yiyin. Öğle yemeği için Natural Park Göl Cafe’yi tercih edebilirsiniz. Manzarası gerçekten muazzam. Ve nihayet beklenen an geldi. Evet, tahmin ettiğiniz üzere sıra Pamukkale Travertenleri’nde. Bu bembeyaz görüntüye hayran kalmamak işten bile değil. Eminiz ki göreceğiniz bu manzara hafızalarınızdan hiçbir zaman silinmeyecek ama siz yine de bol bol fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin. Sonrasında ise otelinize dönüp, güzel bir akşam yemeği yiyip, dinlenmeye çekilebilirsiniz.
Sabah erkenden kalkın ve otelinizde güzel bir Pazar kahvaltısı yapın. Kahvaltının ardından Karahayıt’a doğru yola koyulun. Bir diğer adı Kızılsu olan Karahayıt Kaplıcaları’nı görün. Karahayıt Kaplıcaları’nın ardından, travertenlerden sonra gezinizin en can alıcı noktası olan Kaklık Mağarası’nı görün. Kaklık Mağarası da büyük bir travertene ev sahipliği yapıyor. Vaktiniz varsa mağaranın kuzeyindeki küçük şelaleleri de görmenizi tavsiye ediyoruz. Son olarak, kumaş ve bez dokumaları ile ünlü Buldan’a gidin. Ünü ülke sınırlarını aşmış Buldan’da yapacağınız alışveriş sonrasında geri dönüş yolculuğuna başlayabilirsiniz. Tarihi ve doğal güzelliklerin bir bütün halinde yer aldığı Pamukkale’de sizi çok eğlenceli vakitler bekliyor olacak. Bu anlamda, bu geziyi kalabalık bir arkadaş grubunuzla çok daha keyifli bir hale getirebilirsiniz.
{product:1557}
Pamukkale travertenlerini her mevsim gidebilirsiniz. Kışın hava soğuk olsa da Antik Havuz’un suyu her daim 36 derece civarında olduğu için kış mevsiminde de burada doya doya yüzebilirsiniz. İlkbahar ve sonbahar ayları da burayı ziyaret etmek için ideal aylardan, zira bu mevsimlerde hava çok sıcak olmuyor. Ancak yaz mevsimi için aynı şeyi söylemek zor. Çünkü hava sıcaklığı ve güneşin yakıcı etkisini göz önüne alırsak, yaz mevsiminde burayı ziyaret etmek sağlık açısından zorlayıcı olabilir.
Pamukkale Travertenleri ile ilgili bilgiler içerisinde en önemlisi sularının şifalı olduğudur. Pamukkale Travertenleri büyüleyici görüntüsüyle dikkat çektiği kadar barındırdığı şifalı sularıyla da ön planda. Buradaki termal suların özellikle kalp-damar sertliğine iyi geldiği biliniyor. Onun dışında bu suların romatizmal ve deri hastalıkları, göz rahatsızlıkları ve sinir ve damar hastalıklarına da iyi geldiği söyleniyor.
{product:20791}
Pamukkale, yazının başında da belirttiğimiz gibi UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor. Hem çok hassas yapıda olması hem de koruma listesinde yer alması sebebiyle buradaki her termal havuzda yüzmek mümkün değil. Ziyaretçilerin girebileceği belli havuzlar var ve bu havuzlar dışındaki yerlere ziyaretçi kabul edilmiyor.
Travertenlere ayakkabıyla girmek yasak olduğundan, yanınıza ayakkabılarınızı koyabileceğiniz bir çanta/poşet almanız şart. Bunun dışında mayo, havlu, şapka ve güneş kremini de unutmamak gerek. Ayrıca buraya gelirken Müzekart’ınızı da yanınıza almanızı tavsiye ederiz.
{product:21750}
Pamukkale Travertenleri ve Hierapolis Antik Kenti’ne giriş ücretli. Tek bir biletle hem travertenleri hem de antik kent ve müzeyi gezebilirsiniz. Pamukkale Giriş Ücreti 2024 yılı için 700 TL ancak Müzekartınız varsa giriş ücretsiz. Eğer Antik Havuz’da yüzecekseniz bunun için de ekstra ücret ödemeniz gerekiyor çünkü burada Müzekart geçmiyor. Ören yeri her gün açık. Güncel saatler için muze.gov.tr adresine bakmanızda fayda var. Bu arada ören yerinde iki adet tesis var. Burada biraz mola vererek bir şeyler yiyip içebilirsiniz.
Kara, demir ve hava yollarından birini kullanarak Denizli’ye gittiğinizde tercih ettiğiniz yönteme göre varış süresi değişiyor. Denizli’de havalimanı bulunduğu için uçak yolculuğu ile Denizli’ye hızlıca ulaşmak mümkün. Havalimanından taksi ya da özel bir araçla buraya kolayca ulaşabilirsiniz. Denizli otogardan da Pamukkale’ye kalkan minibüsler mevcut. Denizli şehir merkezine ise Türkiye’nin her noktasından farklı ulaşım yöntemlerini kullanarak gidebilirsiniz. Pamukkale’ye, Denizli merkez üzerinden kendi aracınızla ya da toplu taşıma kullanarak ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Pamukkale’ye giderken tercih edebileceğiniz ulaşım seçenekleri ve diğer detaylar:
Her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünen Pamukkale kesinlikle keşfedilmeyi hak ediyor. Turkuaz suların adeta sonsuzluğa doğru uzanan beyaz travertenlerle buluşmasına şahit olmak, şifalı sulara kendinizi bırakıp anı yaşamak için bu eşsiz miras sizi bekliyor. Pamukkale Travertenlerine yakın termal otel seçenekleri yanı sıra, butik oteller bölgede oldukça fazla ve her bütçeye hitap edecek düzeyde.
{search:pamukkale-otelleri,Pamukkale Otelleri}
Önemli Hatırlatma: yola çıkmadan önce Pamukkale hava durumunu mutlaka kontrol edin. Rahat ve altı kaymayan ayakkabılar tercih edin. Son olarak, fotoğraf makinenizi ve yedek pillerini yanınıza almayı sakın ihmal etmeyin. Şimdiden keyifli bir hafta sonu tatili geçirmenizi dileriz.