{ad:0} Tüm bunların yanında sevindirici ve güzel haberler de gelmeye başladı. Salgının kontrol altına alındığı ve normal hayatın yeniden yaşanmaya başladığı Çin ve Singapur’da şimdiden otellerin ve restoranların %80’i yeniden hizmet vermeye başladı. Evlerinde uzun süre karantinada kalan Çin ve Japon halkı da turistik noktaları ziyaret etmeye, seyahat etmeye başladı.
Bu durum kontrol altına alındıktan sonra herkes sosyal hayata geri dönmeye başladığında ise bazı seyahat alışkanlıklarında değişiklikler olacağı öngörülüyor. Burada sizlerle değişmesi beklenen seyahat alışkanlıklarından ve bu dönem için yapılabilecek hazırlıklardan bahsedeceğiz: 1– Temizlik ve Hijyen Öne Çıkacak
Sosyal mesafenin ve hijyenin kritik önem taşıdığı bu süreçten sonra yavaş yavaş seyahat etmeye başlayacak kişilerin bir tesiste rezervasyon yaparken dikkat edeceği en önemli kriter, tesisin temizliği ve alınan hijyen önlemleri olacak. Tesisin genel alanlarının, odalarının düzenli olarak detaylıca dezenfekte edilmesi, tesis personelinin bu durum hakkında eğitilmesi, odalara kişisel dezenfektan temininin yapılması neredeyse olmazsa olmaz durumunda. Oda kartı, kumanda gibi kişiselleştirilmiş imkanların dijitalleştirilmesi ise yapılabilecek güzel bir yatırım olabilir. Mevcut durumda hizmet vermeye devam eden tesislerin gelen konukların ateşini sık sık kontrol etmesi, genel alanlara el dezenfektanı konulması ve tesislerin çeşitli noktalarına bilgilendirici duyuruların asılması ise alınabilecek diğer önlemler arasında yer alıyor. 2 – Yurt içi Seyahat Talebi Artabilir
Evde kalma sürecinden dolayı pek çok kişi önceden planladığı seyahatlerini iptal ediyor ya da süresiz bir tarihe erteliyor. Salgının kontrol altına alınmasından sonra, alınan önlemlerin yerelde başlayıp sonra globalde kalkacağı düşünüldüğünde pek çok ülkenin giriş çıkışlarını bir süre daha kısıtlamaya devam etmesi ya da vize sürecinde düzenleme yapılması bekleniyor. Bu sebeple de bu süreçte pek çok kişi yurt içi seyahatlere daha fazla önem verecek. Sosyal hayatına sınırlama getiren kişiler şimdiden tatil planları yapmaya, gideceği yerlerin hayalini kurmaya başlamışken otel işletmelerinin bu yönde hazırlık yapması sezonun başlayacağı dönem için oldukça mantıklı bir hareket olacaktır. 3 – Tatil Süresi Kısalabilir
Genellikle yılda bir ya da iki kez tatil yapma imkanı bulan kişilerin ortalama 7 – 10 gün olan tatil süresinin pandemi sonrası dönemde değişeceği öngörülüyor. Kişilerin tatil planlarını 3 – 4 günlük uzun hafta sonu planı olarak düşündüklerini göz önünde bulundurduğunuzda fiyatlamalarınızın, minimum konaklama sürelerinin ve iptal koşullarının buna göre revize edilmesi oldukça nokta atışı olabilir. 4 – Yakın Yerlere Seyahat Talebi Olabilir
Bu durumdan en çok etkilenen hava yolu şirketlerinin uçuş sayısını azaltması, koltuk düzenlerinde değişikliğe gitmeyi planlaması uçak bileti fiyatlarına da yansıyacak. Bunun yanında kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunma süresini minimuma indirmeyi planlayan tatilciler ise daha çok kendi araçlarıyla kısa mesafede bulunan daha az kalabalık tatil yerlerini tercih edecek. Bu sebeple büyükşehirlere yakın tatil beldelerinde bulunan tesislerin mutlaka bu duruma hazırlıklı olmaları gerekiyor. 5 – Her Şey Dahil Sisteme Düzenleme Getirilebilir
Dünya çapında her şey dahil sistemin oldukça başarılı yürütüldüğü ülkemizde de bu dönem sonrasında misafirlerin daha kişileştirilmiş olanaklara yöneleceği tahmin ediliyor. Bazı işletmeler sistemlerini tamamen değiştirmeyi planlıyor. Özellikle açık büfe sisteminde radikal değişiklikler olması bekleniyor. Bu dönemde yapılan çeşitli seyahat araştırmalarında, misafirlerin daha kişiselleştirilmiş öğünlere yönelmek istediği ortaya çıkıyor. Her şey dahil sistemini değiştirmek yerine bazı düzenlemeler yapmayı planlayan işletmeler için ise farklı öneriler yer alıyor. Misafirleri konaklamaları süresince otel bünyesinde tutmak yerine antik kent turları, çevre ve kültür gezileri, doğa içinde aktiviteler organize ederek konukların otel dışında da verimli vakit geçirmelerini sağlayabilirsiniz. 6 – Katma Değere Önem Artabilir
Yaşanan küresel kriz öncesinde tatil planı yaparken en önemli faktörlerin başında finansal erişilebilirlik geliyordu. Ancak sağlık ve hijyenin önemimin artmasıyla artık daha çok geniş alan, açık hava, kişileştirilmiş imkanlar, tenha noktalar ve güvenlik en çok dikkat edilen kriterler olacak. Halihazırdaki durumda aile bireyleri ile ilişkileri kuvvetlenen kişiler ve aile bireylerinden, sevdiklerinden uzakta kalan kişiler özlem gidermek, kaliteli vakit geçirmek için grup olarak seyahat edebilir. Tüm bunları göz önünde bulundurarak sezon için hazırlıklar yapılabilir. 7 – Sosyal Medya ile İletişimde Kalın
Her ne kadar bu dönemde misafirlerinizi fiziken ağırlayamasanız da sosyal medya platformları üzerinden rutin paylaşımlar yaparak bu dönemde akıllarda kalmaya devam edebilirsiniz. Evde kalmaktan dolayı sosyal olarak eksiklik hisseden kişiler her şey normale döndüğünde gidecekleri yerlerin hayalini kuruyor. Bu nedenle de sosyal medya üzerinden devamlı olarak paylaşım yapmanız kendi otelinizin tatil planlarına eklenmesinde yardımcı olabilir. Bu Sürecin Geçici Olduğunu Unutmayın
Tabi ki bu durumun alınan sıkı önlemlerle en kısa sürede sona ereceğini biliyoruz. Ancak dünya düzeninin eskisi gibi olmayacağı aşikar. Daha yenilikçi ve sürdürülebilir bir yaklaşım ile yepyeni bir dünyanın kapıları açılıyor. İnsan faktörü ve dijitalin harmanlanacağı bu dönemin pek çok alanı nasıl iyileştireceğini ise zamanla göreceğiz.