Avrupa yakasının sahil yolundan Sarıyer – Emirgan yönüne giderken göreceğiniz Sakıp Sabancı Müzesi ülkemizin en özel, en sanatsever müzelerinden biri. Nisan ayında rengarenk lalelerle şenlenen Emirgan Korusu’nun hemen yanı başında yer alan müze ''Atlı Köşk'' olarak da biliniyor. Çok uzun yıllar Sabancı ailesinin evi konumunda olan zarif binası ise hem mimarisiyle hem de muhteşem manzarası ve cennet bahçesiyle görenleri büyülüyor. Özellikle Nisan ayında Emirgan’da açan çiçeklerle birlikte bölgeyi keşfetmek istiyorsanız Keşif Emirgan Korusu sayfamıza da göz gezdirebilir, müze ziyareti sonrasında Emirgan’ın güzelliklerini keşfedebilirsiniz.
{facility:0}Sakıp Sabancı Müzesi, İstanbul Avrupa Yakası’nda Emirgan semtinde yer almaktadır. Sahil şeridinde olması nedeniyle ulaşımı oldukça kolaydır.
{ad:0}Müzeye ev sahipliği yapan Atlı Köşk’ün tarihi neredeyse cumhuriyetimizle yaşıt. Mısırlı Hidiv ailesinin 1925’te yaptırdığı binanın mimarı, döneminin iddialı isimlerinden İtalyan Edouard De Nari. Mısırlı Aile, Atlı köşkü 1951 yılına kadar yazlık konut olarak kullandıktan sonra Hacı Ömer Sabancı’ya satmış. Hacı Ömer Sabancı’nın 1966’daki vefatından sonra da Atlı Köşk Sakıp Sabancı ve ailesinin yaşadığı bir yuvaya dönüşmüş.
Sabancı ailesi köşkte oturduğu dönemde odaların dekorasyonu da kendi tercihlerine göre değiştirmiş. Giriş katındaki odaların üçü 18. ve 19. Yüzyılın tarzında döşenip, duvarlarda da ünlü ressamların tablolarına yer verilmiş. Bedri Toraman tarafından resmedilmiş Ömer Sabancı ve eşinin portresinden, ünlü ressam Fausto Zonaro’nun deniz esintisi getiren tablosuna kadar birçok sanat eseriyle karşılaşacağınız evin bölümlerini gezerken uzun zaman ayırmanız gerekiyor. Ayrıca kristal avizeler, zeminlerdeki Hereke Halıları ve süs objeleri de köşkü keşfederken oldukça dikkat çekiyor.
1998’lere gelindiğinde Sabancı ailesi,i köşkü içindeki özel sanat koleksiyonları ile birlikte Sabancı Üniversitesi’ne bağışlamış. Bina içine eklenen yeni galeriler ve yeni düzenlemelerle 2002 yılından itibaren Atlı Köşk, müze olarak hizmet veriyor ve İstanbul’un en iyi müzeleri arasında yer alıyor.
Sakıp Sabancı Müzesi’nin, namı diğer Atlı Köşk’ün bahçesi de en az iç mekanlar kadar renkli bir anıt şöleni. Bizans ve Roma döneminden kalan çeşmeler, mermer sütunlar ve pek tabii ki atlar bahçenin en nadide eserleri. Bahçedeki iki at heykelinden biri 1864 yılında Louis Doumas adında bir heykeltıraş tarafından Paris’te yapılmış. Hacı Ömer Sabancı’nın başka bir konaktan beğenip aldığı bu heykel bahçeye yerleştirildikten sonra da burası Atlı Köşk olarak anılmaya başlamış. Bahçenin giriş kapısında bulunan diğer heykel ise 1204 yılındaki 4. Haçlı Seferleri sırasında İstanbul’dan Venedik’e kaçırılan dört attan birinin kopyası. Bu heykel de köşkün bahçesine 1957 yılında gelmiş.
Sakıp Sabancı Müzesi’nin bölümleri oldukça geniş bir yelpazede olması nedeniyle ziyaretçilerini mutlu ediyor.Müzede sergilenen eserlerin neredeyse tamamı merhum Sakıp Sabancı’nın sanata verdiği değerin göstergesi. Emsalsiz koleksiyonları oluşturan parçaların hepsini kendi çabalarıyla araştırıp bulmuş. Eserlerin tarih aralığı ise oldukça geniş, 14. Yüzyıldan başlayıp 20. Yüzyıla kadar tarihlenen çok nadir parçalardan oluşuyor. Koleksiyonlar ise şöyle;
Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu
Tarihten yadigar birçok eseri içine alan koleksiyonda el yazması Kuran-Kerim nüshaları, kıt’a, levha, murakka, dua kitapları, tuğralar, beratlar, fermanlar bulunuyor.
Resim Koleksiyonu
Müzede sergilenen resimlerin çoğu 19. ve 20. Yüzyıla ait koleksiyonlardan oluşuyor. Bu ressamlar arasında oryantalist sanatçı Osman Hamdi Bey, İzzet Ziya, Şevket Dağ, Süleyman Seyyid, Fikret Mualla, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve David Çıracıyan gibi ünlü isimler var.
Ayrıca Abidin Dino’nun yaptığı çizimler ve eşine, arkadaşlarına yazdığı mektuplar ile 1900’lü yıllardaki Emirgan fotoğrafları da koleksiyonun özel arşivleri arasında.
Mobilya ve Dekoratif Eşyalar Koleksiyonu
Bohemya kristallerinden avizeler, antika vazolar, şamdanlar, halılar gibi Osmanlı döneminden birçok eseri kapsayan koleksiyonlar Sabancı ailesinin eskiden yaşadığı odalarda teşhir ediliyor.
Sakıp Sabancı Müzesi daimi sergilerin yanı sıra geçici sergilere, konferanslara, eğitim programlarına ve kültür-sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Picasso ve Dali gibi dünyaca ünlü sanatçıların resim sergilerine de rastlayabiliyorsunuz.
Restoran ve Teras: Müzede bu zarif sanat sunumundan sonra boğaza nazır zarif sofralar kuran bir de restoran var. Müzedechanga Restoran’ın menüsündeki yemekler de müzenin konseptine uygun özel yemekler içeriyor. Müzenin terası ise maviliği izleyerek kahve içebileceğiniz en güzel İstanbul noktalarından biri olup dost toplantıları için de biçilmiş kaftan. Yalnız şunu da belirtelim ki pandemi döneminde teras ve restoran kapalı. Müzeyi ziyaret etmeden önce müzenin web sitesinden bilgi edinebilirsiniz.
Müze Dükkanı: Gezdiğiniz sergilerden bir hatıra kalsın ve güzellikleri unutulmasın diyorsanız koleksiyon katalogları, kartpostallar, kitaplar ve hediyelik eşyalar bulabileceğiniz müze dükkanına da uğrayabilirsiniz. ailesi,i köşkü içindeki özel sanat koleksiyonları ile birlikte Sabancı Üniversitesi’ne bağışlamış. Bina içine eklenen yeni galeriler ve yeni düzenlemelerle 2002 yılından itibaren Atlı Köşk, müze olarak hizmet veriyor ve İstanbul’un en iyi müzeleri arasında yer alıyor.
Sakıp Sabancı Müzesi Sanal gezi özelliği sayesinde birçok koleksiyonu sanal ortamda görebilir ve inceleyebilirsiniz. Sakıp Sabancı Müzesi’nin web sitesine girerek ''Çevrimiçi'' bölümünden gezebileceğiniz geçmiş sergileri sanal ortamdai görebilirsiniz.
Hem deniz hem de karayoluyla müzeye kolaylıkla ulaşmanız mümkün.
Denizyoluyla gelmeyi tercih edecekseniz
Dentur Avrasya’nın düzenlediği Kabataş’tan kalkıp Milli Saraylar uğramalı boğaz turuna katılabilirsiniz. Ayrıca şehir hatlarının düzenlediği vapur seferleri de saatleri uyduğu sürece bir ulaşım alternatifi. Emirgan İskelesi’nde inip, çok az yürüyerek müzeye kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Karayoluyla gelecekseniz
aracınızla müzeye ulaştığınızda Sakıp Sabancı Müzesi otopark kısmına aracınızı park edebilirsiniz. Müzenin 30 araçlık bir otoparkı var. Otopark doluysa dışarıya park etmek durumunda kalıyorsunuz. Toplu taşımayı kullanıp İETT otobüsleriyle geldiğinizde ineceğiniz durak ise Emirgan Çınaraltı durağı. Kabataş ve Taksimden kalkıp Sarıyer istikametine giden otobüsler bu duraktan geçiyorlar.
Müzeyi Salı – Cuma arasındaki günlerde 10:00 – 18:00 saatlerinde ziyaret edebiliyorsunuz. Girişte HES kodunuzu belirtmeniz gerekiyor. Ayrıca termal kamerayla temassız ateş ölçümü de yapılıyor. Online olarak rezervasyon yaptırdığınızda girişte öncelik kazanıyorsunuz. Pandemi nedeniyle Aşı olanlar müzeye girebiliyor, Aşı olmayanlardan PCR testi isteniyor.
Sakıp Sabancı Müzesi Giriş ücretleri aşağıdaki gibidir; ''Sakıp Sabancı Müzesi ücretsiz mi?'' sorusu en çok merak edilen sorulardan birisi. Sakıp Sabancı Müzesi’ne yalnızca Salı günleri girişler ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tek girişli Tam Bilet : 50 TL. İndirimli Bilet : 40 TL (Müzekart sahibi , Sakıp Sabancı Müzesi Dostu kartı olana eşlik eden 1 misafir ve 65 yaş üzeri olanlar için geçerli). Tek girişli Öğrenci Bileti : 25 TL. Öğretmenler, engelliler, basın mensupları, Sabancı Üniversitesi personeli ve müzenin tanımladığı özel kart sahipleri ücretsiz giriş yapabiliyorlar. Detaylı bilgiye resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz. {product:28327}{search:emirgan-otelleri,Emirgan Otelleri}