Yüzyıllardır sayısız uygarlığa ve kültüre ev sahipliği yapmış olan İstanbul’un güzelliklerini biz saymakla bitiremeyiz sizler de gezmekle. Bu yazımızda ise size tarihi çağları bile değiştirme özelliğine sahip, taşı toprağı altın İstanbul'un bambaşka bir yüzünü anlatacağız. İstanbul'un yöresel lezzetleri. Bu lezzetler adının önüne semtleri almakla kalmamış onlarla resmen bir olmuş lezzetler. İstanbul’un hem Avrupa hem de Anadolu yakasında birbirinden farklı pek çok lezzeti tatmak mümkün. Ancak bazı tatlar var ki, bulundukları ilçe ya da semtle öylesine bütünleşmiş ki dışarıdan gelenler bu lezzetleri tam da meşhur oldukları yerde tatmak istiyor. Her semtin kendine has bir özelliği olsa da İstanbul’da en çok öne çıkanları sizin için derledik. Bu en özel lezzetlere imza atan İstanbul semtlerini ve hangi semtin nesi meşhur, gelin hep birlikte yeniden keşfedelim.
{ad:0}Haşlanmış patates, tereyağı, kaşar peyniri ve mezenin uyumuyla ortaya çıkan bu lezzet şöleninin akıllara durgunluk vereceğini kim tahmin edebilirdi? Ortaköy’ün dillere destan kumpiri, canı kumpir çekenleri hiç üşenmeden yollara düşürür ve o lezzeti tatmadan geri çevirmez. Özellikle Ortaköy kumpircileri bu konuda oldukça popüler. Ancak bu eşsiz lezzeti sadece Ortaköy’de değil, Beşiktaş’ta da deneyimleyebilirsiniz.
Taklitlerinden sakınınız, başka şubemiz yoktur. Bu iki cümle işte Sarıyer'deki börekçiler için yapılmış. Tarihi ve eski Sarıyer Hünkar Börekçisi, Çayırbaşı'nda bulunan Bilice Börekçisi ve Meşhur Sarıyer Börekçisi'nde bu eşsiz lezzeti tadabilirsiniz. Sarıyer'e gelmişken de Belgrad Ormanı'nı ya da Atatürk Arboretumu'nu da keşfedebilirsiniz.
İstanbul’un Anadolu Yakası'ndaki cennet köşesi Kanlıca. Sahil boyunca sıralanan tarihi yalıları, koruları ve sokakları ile eski İstanbul'u yaşatıyor. İstanbulun yoğurdu ile ünlü semti olarak bilinen Kanlıca sokakları ve mekanları dışında insanın aklına direk ünlü Kanlıca yoğurdunu getiriyor. Hafif pembemsi olan Kanlıca yoğurdu üzerine pudra şekeri konularak yeniliyor. Yoğurdun özelliği yoğurt yapımında kullanılan süt tozu ve üzerine konulan pudra şekerinden geliyor. İstanbulun yoğurdu ile ünlü semti Kanlıca'ya geldiğinizde, Kanlıca yoğurdunu tatmadan gitmeyiniz deriz.
Eminönü'nün simgelerinden biri saltanat kayıklarında yapılan balık ekmek. Hatta öyle ki burada yediğiniz balık ekmeğin tadını başka hiçbir yerde bulamazsınız. Eminönü demek balık ekmek, balık ekmek demek Eminönü demek. Artık bunu İstanbul’u hiç görmemiş olanlar bile bilir. Popüler kültürde de sıkça yer bulan bu meşhur Eminönü balıkçıları olmadan İstanbul’un tadına tam anlamıyla varılamaz. Üstelik balık ekmeğin tadını çıkarmak için illa bir restoranda oturmanıza gerek yok. Denize nazır seyyar büfelerin taptaze balıkları, yanında meşhur şalgam suyuyla benzersiz bir lezzet deneyimi sunar.
Pierre Loti Tepesi’nde Haliç manzarasına karşı kahvenizi yudumlamak, İstanbul’da yaşanacak en keyifli anlardan biri olabilir. Kahve evleriyle ünlü bu tepede, şehri adeta bir tablo gibi seyredebilir, huzur dolu dakikalar geçirebilirsiniz. İstanbul’un kahve kültürüne uygun, unutulmaz bir kahve saati için Pierre Loti’deki bu eşsiz deneyimi mutlaka yaşayın.
Anadolu Yakası'nda yer alan tarihi semt Kuzguncuk, Boğaziçi’ne açılan bir vadi içinde gelişmiştir. Oldukça eski bir yerleşim olan tarihi semt Kuzguncuk'un gezilip görülmesi gereken rengarenk eski evlerle dolu sokakları dışında Ayios Panteleimon Kilisesi, Fethi Paşa Korusu, Üryanizade Camii'si bulunmaktadır. Ayrıca tüm bu yerleri gezdikten sonra da dinlenmek için boğaz kenarında yer alan kafelerin birinde oturduğunuzda çayınızın ya da kahvenizin yanında mutlaka Kuzguncuk'un meşhur acıbadem kurabiyesinin de tadına bakın.
Uykuluk, İstanbul’da sakatat severlerin vazgeçilmez lezzetlerinden biridir ve en tazesi Sütlüce’de bulunur. Özellikle bahar aylarında en lezzetli haliyle sofralarda yerini alan uykuluk, bu dönemde Sütlüce’yi ziyaret etmek için harika bir bahane! Vücudun savunma sistemini güçlendirdiği ve kansere karşı koruyucu özellik taşıdığı söylenen bu özel lezzeti tatmak isterseniz, Sütlüce sizi bekliyor.
Tarihi Yarımadanın en uç noktasında bulunan Sultanahmet, Sultanahmet Camii ve Ayasofya Camii başta olmak üzere çok sayıda tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Bu kadar çok gezilip görülecek yerinin yanında adı ile özleşmiş bir de ünlü Sultanahmet köftesi var. İstanbul ile özdeşleşmiş Sultanahmet köftesi, tadına bakanların unutamadığı bir lezzet. Yanında piyaz ve acı mezelerle sunulan bu özel köfte, adını Tarihi Yarımada’nın gözde bölgelerinden Sultanahmet’ten alıyor. Sultanahmet’te, bu meşhur köfteyi deneyimleyebileceğiniz sayısız restoran ve büfe bulunuyor. Sultanahmet köftesi, Sultanahmet dışında da birçok mekanda yapılsa da asıl yerinde yediğinizde köftelerin ne kadar güzel ve lezzetli olduğunu anlarsınız.
Tarihi Beyoğlu. Sokağı, esnafı, alışveriş dükkanları, lokantaları, kafeleri, eğlence mekanları, tarihi binaları ve çikolatası ile efsanelerin sokağı. Beyoğlu'nun 1950'li yıllardan bu yana efsane lezzeti ile İstiklal Caddesi'ndeki büfelerin vitrinlerini süsleyen bol fındıklı çikolataları. Beyoğlu büfelerinin vitrinindeki tezgahlarda dizilmiş bu çikolatalar her görenin iştahını kabartmakta oldukça başarılı. Hele içinden fırlayacak gibi duran fındıkları görüp de bu çikolatalardan almadan geçip gitmek irade ister.
Vefa, sadece İstanbul'da bir semt adı değildir! Bu söz altında psikolojik bir mesaj içerse de biz bu cümlenin başka bir anlamından bahsedeceğiz. Bu anlamı da sevenleri için soğuk kış akşamlarının vazgeçilmezlerinden biri olan; boza. Hala sokakları arşınlayan bozacıların da hakkını vermek gerek ancak bozanın hası, Fatih'in bir semti olan Vefa’da içilir. Vefa Bozacısı İstanbul'un 1876 yılından bu yana devam eden bir klasiği.
Ortaköy denince akla kumpirle birlikte gelen bir diğer lezzet de waffledır. Meyveler, şekerlemeler ve lezzetli soslarla hazırlanan waffle, aslında İstanbul’un pek çok yerinde popüler bir yiyecek olsa da, Ortaköy denildiğinde kumpirin ardından akla ilk waffle çeşitleri gelir. Kadıköy’de de meşhur waffle satıcılarının bulunduğunu hatırlatmakta fayda var.
Türk mutfağının belki de vazgeçilmez yemeği olan kuru fasulyenin, her yörede kendine has usulüyle yapıldığı bir gerçek. Ancak İstanbul’da bu lezzeti tatmak istiyorsanız doğru adres kesinlikle Fatih Süleymaniye’dir. Önemli bir kültür ve turizm merkezi olan Süleymaniye, ülkemizin en seçkin tatlarına ev sahipliği yapar. Osmanlı mutfağının da baş tacı olan kuru fasulye, burada özel bir yere sahiptir ve Süleymaniye’deki restoranların menülerinde özenle sunulur. Tadına doyamayacağınız bir kuru fasulye ziyafeti için bu bölgedeki ünlü restoranlardan birini mutlaka deneyin.
İstanbul simidi. Türkiye'nin birçok yerinde İstanbul simidi adı altında satılan bu simit asla İstanbul'dakiler kadar lezzetli olmuyor. Hatta bu lezzetin farkını martılara bile sorsanız hemen anlarlar. İstanbul Şehir Hatları vapurlarının bir klasiği de simit ve çaydır. Yurdum insanı öyle güzel ki kendi yerken çevredeki martıları da asla es geçmez ve simidini paylaşır. Öyleleri de var ki; kendileri için bir tane martılar için de bir tane alır. Bu yüzden de İstanbul simidi vapur yolculuğunda ayrı bir lezzetlidir.