Antalya gezinizde bir kez gördüğünüzde verdiği hissi unutamayacağınız, gittiğinizde bile özlemeye değer, oranın atmosferiyle tamamen bütünleşmiş şeylerden oluşan bir liste hazırladık. İşte aklınıza geldiği an şimdi Antalya’da olmak vardı diyeceğiniz şeyler. Keşfe başlamadan önce Antalya otelleri sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın..
{ad:0}
Antalya’nın merkezinde yer aldığından hiçbir ulaşım sorunu da olmayan Kaleiçi, şehrin en popüler sembolü sayılabilir. Tarihi Osmanlı mimarisinin süslediği sokaklar ve rengârenk evler adeta insanı zamanda geri gitmiş gibi hissettiriyor. Kaleiçi’nin atmosferi gerçekten de çok benzersiz ve tamamen Antalya’ya özel. Eğer yürüyüşler yaparken köşe başındaki kafelere de oturup vakit geçirirseniz tadından yenmez. Tarih atmosferiyle çevrili sokaklardan biraz uzaklaşıp deniz manzarası görmek isterseniz de yat limanına gidebilirsiniz. Liman boyunca yürüyüş yapmak özellikle de yaz akşamları bir farklı oluyor. Kaleiçi’nin en önemli yanlarından biri de sabahlara kadar süren hareketli bir gece hayatı olması. Bölge boyunca meyhane ve barlara rastlayabilirsiniz. Eğer gece hayatı ilginizi çekiyorsa Kaleiçi ayırdığınız vakte kesinlikle değecektir.
Turizm başkentinin en çok ziyaret edilen müzeleri arasında yer alan Antalya Oyuncak Müzesi sadece çocukların değil yetişkinlerin de ilgisini çekmeyi başarıyor. Ünlü yazar ve şair Sunay Akın'ın kuruluşunda öncülük ettiği müzede yaklaşık olarak 3 bin adet antika oyuncak sergileniyor. Bu oyuncaklar gündelik yaşamın içinden olduğu gibi aralarında eski Türk filmlerinden tanıdığımız parçalar da yer alıyor. Zamanın zanaat ustaları tarafından yapılan oyuncakları incelerken nesiller arasındaki değişen oyun ve eğlence alışkanlıklarına da yakından tanıklık edebilirsiniz. İnsan o zamanlar nasıldı şimdi nasıl diye sormadan edemiyor. Oyuncak müzesi Antalya dendiğinde akla gelen ilk müzelerden.
{search:antalya kiralık villalar-Antalya Kiralık Villalar}
Kaleiçi'nde bulunan diğer bir müzede Suna-İnan Kıraç çiftinden satın alındıktan sonra restore ettirdikleri iki bina. Müzeye çevrilerek hizmet veren binalar, korunması gereken kültür varlığı olarak tescilli. Suna-İnan çiftinin özel koleksiyonuna ait kültür ve sanat eserlerinin yer aldığı müzede; Kahve ikramı, kına gecesi ve damat tıraşı gibi kültürel değerler cansız mankenlerle ziyarete gelenleri anlatılmakta.
Kaleiçi'nin sahille buluştuğu noktada yer alıyor liman. İnişli çıkışlı yokuşlardan sonra ulaşılan limanda sahil boyunca yürüyüş yapabilir, kafelerin birinde bir şeyler yudumlayabilir veya limanda bulunan günlük gezi tekneleri ile 1 saatlik kısa turlara katılabilirsiniz.
Akşam saatlerinde başlayan hareketlilik Kaleiçi'nde sabahın ilk ışıklarına kadar devam etmektedir. Restoranlar, tarihi meyhaneler, publar ve gece kulüpleri Antalya'nın gece hayatındaki nabzını her daim tutmakta.
Hadrian Kapısı, Işıklar tarafına yakın bir noktasında Kaleiçi'nin yaklaşık 2000 yıllık heybetli giriş kapısıdır. Mimari dokusunu neredeyse olduğu gibi korumayı başarmış olan yapı, zamanın Roma İmparatoru Antalya'yı ziyaret etmesinin şerefine yapılmış.
Silindir biçimindeki tarihi bir yapı olarak Kaleiçi'nde karşınıza çıkan kule, hem deniz feneri hem de körfeze gelen gemileri gözetleme kulesi olarak 2. yüzyılda yapılmıştır. Surların güneybatı köşesindeki yapı, 14 metre yüksekliğe sahip olup alt kısmı kare ve üstü silindir biçimindedir.
Milattan sonra 5. yüzyılda antik bir tapınak üzerine Bazilika olarak inşa edilen yapı, Osmanlı döneminde II. Beyazid'in oğlu Sultan Korkud tarafından camiye çevrilmiş ve bir minare eklenmiş. Minare'nin ağaç kısmı 19. yüzyılda çıkan bir yangında yanmış ve o günden bu yana buraya Kesik Minare adı yerleşmiştir.
Anadolu medeniyetlerinin eserlerini içinde barındıran bu mini şehirde yurdumuzun dört bir yanındaki güzellikleri görebilirsiniz, tabi minyatür hallerini. Antalya Müzesi ise 1. Dünya Savaşı sonrasında tarihi eserlerin yağmalanması ve ülkemizden kaçırılmasını engellemek için yapılmış olup içerisinde tarihi değeri yüksek on binlerce esere ev sahipliği yapmaktadır.
Antalya Falezler, şehrin en ünlü iki noktası olan Lara Plajı ve Konyaaltı Plajı'nın arasında kalan noktadır. Falezler sabah saatlerinde spor yapmayı sevenlerin uğrak noktası. İster yürüyüş yapın ister koşun ama sonrasında çimlerde şöyle sere serpe yatarak gökyüzünü izlemeyi ihmal etmeyin. Denize girmek, yaz sıcaklarında tüm sahil ısınmışken burası buz gibi suyu ile serinlemek için birebir.
Tipik Akdeniz iklimine sahip olan Antalya'nın eski evleri de bu iklimin olumsuz yanlarından en az etkilenecek şekilde inşa edilmiş. Bu yüzden evlerin yapımında soğuk önlemekten çok güneşi önlemeye yönelik olmasına dikkat edilmiş. 13. yüzyıla ait bir Selçuklu yapısı olan Yivli Minare, Antalya'daki ilk İslam yapıları arasında ve kentin simgelerinden biri olarak geçmekte. Kaidesi kesme taştan, gövde kısmı tuğla ve firuze renkli çinilerden yapılmış olup 8 yivlidir.
Antalya’nın adını andığınız anda aklınıza Düden Şelalesi geliyorsa merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Düden şelalesi uzun yıllardır akan bir doğa harikası ve şehrin en popüler sembolleri arasında. Kepez’de yer alan şelale için ulaşım oldukça kolay. Antalya merkezden kolaylıkla ulaşabilirsiniz; Pek çok dolmuş veya tur şirketi sefer düzenliyor. Yolculuksa yaklaşık 15-20 dakika sürüyor.
Antalya’ya gelen her turistin mutlaka bir kez ziyaret ettiği en ünlü yerlerden Olimpos Antik Kenti, hayatınızda gezdiğiniz en güzel antik kent olabilir. M.Ö 160 yıllarında inşası tamamlanan kent zamanında önemli bir ticaret merkeziydi. Günümüzde hala görebileceğiniz anıt mezarlar, yazıtlar ve kocaman bir antik tiyatro mevcut. Restorasyon işlemleri de çok titiz bir şekilde yapıldığından ilk haliyle arasında çok bir fark yok. Aynı zamanda antik kent içinde yüzebileceğiniz alanlar da mevcut bu yüzden eğer ziyaret ederseniz mayonuzu ve havlularınızı yanınıza alabilirsiniz. Eğer antik kenti daha yakından tanımak isterseniz Yeşil, Mavi ve Tarih Bir Arada: Olimpos Antik Kenti Hakkında Bilinmesi Gerekenler adlı yazımıza göz atabilirsiniz.
Antalya’ya yaklaşık 16 km uzaklıkta yer alan Perge Antik Kenti, neredeyse Olimpos kadar ilgi gören bir antik kent. Zaten Antalya’da çok fazla antik kent var fakat akla ilk gelenler bu ikisi oluyor. Tarihi kökenleri Hitit dönemine kadar dayanan tarihi bölgenin en dikkat çeken özelliği Roma döneminde inşa edilen 15.000 kişilik devasa kapasitesiyle Perge Antik Tiyatrosu oluyor.
Ülkemizin en ünlü rafting rotasına da ev sahipliği yapan Köprülü Kanyon Milli Parkı, yaygın olarak bilinen her türlü doğa sporunu yapmanıza olanak sağlayan harika bir doğal güzellik. Burada doğa yürüyüşünden dağ bisikletine, kaya tırmanışından tarihi gezilere her türlü aktiviteyi yapabilirsiniz. Elbette bölgenin tarihi dokusunu daha yakından deneyimlemek ve keşfetmek için kültürel gezilere de elverişli. İçerisinde karnınızı doyurabileceğiniz tesisler ve kamp alanları da yer alıyor. Tam olarak maceraperestler için biçilmiş kaftan diyebiliriz.
Antalya’nın sembolleşmiş, kendine has yerlerinden bahsederken plajlara değinmemek de olmaz. Elbette bir yeri gösterip Antalya’nın en ünlü plajı demek son derece yanlış olacaktır fakat Kaputaş Plajı, sembol haline gelmeyi başarmış. Nefes kesici ufuk manzaralarına karşı şezlongunuzda uzanıp Antalya tatilinizin tadını çıkarmak için en güzel seçeneklerden biri. Plaj mavi bayraklı olmasıyla sadece ülkemizde değil dünyada da oldukça popüler. Yaz aylarında burada neredeyse her ülkeden bir insan görebiliyorsunuz. Dilerseniz buradan kalkıp Kaş’a kadar tur yapan teknelere de binebilirsiniz. Yol üzerinde bazı güzel koylarda da duruyorlar.
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasında ilk beşe giren Antalya Aquarium hem çocukların hem de yetişkinlerin vakit geçirebileceği bir eğlence merkezi. İçerisinde deniz canlılarını yakından görebilir, fotoğraflar çekebilir ve hayatları hakkında ayrıntılı bilgiler edinebilirsiniz. Eğer çocuğunuz da varsa rehberlerin eşliğinde gezmenizi tavsiye ederiz, hem çocukların severek öğrenebileceği güzel bir dille sunum yapıyorlar hem de aydınlatıcı bilgiler veriyorlar. Yabancılar tarafından da oldukça ilgi gören eğlence merkezinin Kar Dünyası adında bir bölümü daha var. Burada da gerçek yağdırılan karlar eşliğinde kendinizi adeta bir masaldaymış gibi hissedebilirsiniz. Girişte size verilen özel koruma giysilerini giyip -5 derecedeki bu bölüme girebilirsiniz. Antalya sıcağını biraz da olsa unutmak için harika bir seçenek. 2023 yılındaki giriş ücretleri 12 yaşından küçükler için 820₺, yetişkinler içinse 1.064₺ şeklinde.
Pek fazla bilinmese de Antalya’da bir kayak merkezi bulunuyor. Antalya’nın batısındaki Beydağları üzerinde yer alan Saklıkent Kayak Merkezi, bölgeni ılıman iklimi sayesinde son derece özel bir deneyimin kapılarını aralıyor. Normalde kayak yapmaya en elverişli aralık Kasım ortası Nisan sonu. Bu zamanlarda Antalya’da yavaş yavaş denize de girilmeye başlanıyor ve böylelikle aynı gün içinde karlı dağlarda kayak yapıp plajda güneşlenebiliyorsunuz. Böyle bir deneyimi de yalnızca Antalya’da yaşayabileceğiniz için hatırlanacak harika bir anı oluyor. Ayrıca kayak merkezinin konaklama olanakları da bir hayli kaliteli. Kayak otelleri olarak tercih edebileceğiniz tesisler ve malzeme kiralayabileceğiniz işletmeler yer alıyor. Şimdi Antalya’da olmak vardı demek için en geçerli sebeplerden biri.
{search:antalya-otelleri,Antalya Otelleri}
Otel konforunu evinde yaşamak ister misin? Hayalindeki tatil evine sahip olmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Antalya’nın göz alıcı güzellikleriyle çevrili Sur Yapı Tatil Evleri Antalya, ömür boyu tatil keyfini doyasıya yaşamanız için sizlere huzurlu ve eğlenceli bir fırsat sunuyor. Otel konforunda hizmet sunan Sur Yapı Tatil Evleri Antalya; özel plaj, tematik havuzlar, aquapark ve spa & wellness gibi olanaklarla unutulmaz bir tatil deneyimi vaat ediyor.
Konyaaltı, Kleopatra, Adrasan, Kaputaş, Çıralı ve çok daha fazlası Sur Yapı Tatil Evleri Antalya ile seni bekliyor. Full eşyalı ve tapulu devre mülklerde sıfır peşinat ve sıfır faiz avantajıyla hayalindeki tatil evine sahip olabilirsin. Ömür boyu tatilini Sur Yapı Tatil Evleri Antalya ile garanti altına al, Antalya’nın keyfini doyasıya çıkar.