Belgrad'a gitmeden önce şehirle ilgili neler bilmeliyiz, şehrin en güzel bölgeleri nereler hepsi yazımızda yer almakta, şehri ziyaret etmeden önce bilgi dağarcığımızı sonuna kadar doldurmaya ve Sırbistan'ın gözbebeği ve başkenti olan bu şehri hakkı ile gezmeye ne dersiniz? Cevabınız evet ise, işte o zaman başlayabiliriz... Sırbistan'ın başkenti ve en büyük şehirlerinden biri olan Belgrad, Güneydoğu Avrupa’nın da en büyük şehirlerinden biri konumundadır. Sırpça’da şehre “Beyaz Şehir” de denmekte olup, şehir Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktada bulunmaktadır. Vizesiz ziyaret edilebilecek şehirlerden biri olması nedeni ile de çok cazip olan şehir, 2 milyonu bile bulmayan nüfusu ile rahat dolaşabileceğiniz ve kalabalıktan boğulmayacağınız bir ferahlıktadır. Belgrad'da gezilecek 6 yere bakıyoruz.
{ad:0}Türkiye’den uçakla 1 saat 20 dk mesafede, arabanızla ise 12 saat 24 dk mesafede olan şehir 17 belediyeye ayrılmıştır. Resmi dili Sırpça olan şehirde, halk İngilizce de bildiği için, rahatlıkla anlaşabileceğiniz bir özellik sergilemektedir. Ayrıca yerel halk gayet sıcakkanlı, samimi ve yardımseverdir. Sırplar Avrupa Birliği’ne üye olmadıkları için ülkede Sırp dinarı kullanılmaktadır, yanınızda getirdiğiniz Euro’ları şehirde bozdurabileceğiniz de birçok change ofis bulunmaktadır. Ayrıca havaalanında da change ofisler bulunmakta olup şehir merkezinde bulunan change ofisler ile aralarında çok da fark yoktur.
Belgrad, Sırbistan'ın başkenti ve Balkanlar'ın en canlı şehirlerinden biri olarak, ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Tarihi dokusu, modern şehir yaşamıyla harmanlanan sokakları ve zengin kültürel mirasıyla, Belgrad keşfedilmeyi bekleyen bir hazine diyebiliriz.
Bir şehir nehir kenarına kurulmuşsa nasıl kötü bir manzaraya sahip olabilir ki? Knez Mihailova Caddesi’ni geçip caddenin sonuna geldiğinizde, sizi yeşilin binbir tonuna sahip olan bir park karşılar. İşte park içinde yer alan ve Belgrad Kalesi de denilen Kalemegdan, Tuna ve Sava nehir manzarasına doyamayacağınız, kalenin içini doyasıya gezeceğiniz şehrin gözde turistik merkezlerinden biridir.
Aziz Sava Katedrali (veya Kilisesi), 1935 yılında inşasına başlanan bir yapıdır. İkinci Dünya Savaşı ile beraber inşa süreci sekteye uğramıştır. Nazilerin bombalaması sonucu büyük hasar gören katedralin inşa süreci bugün de hâlâ devam etmekte. Dikkat çeken kubbeleri ile Aziz Sava Katedrali, şehrin önemli simgelerinden biri. Dış görünüş itibarıyla Ayasofya'yı andıran yapı, kentteki Ortodoks dünyasının en önemli dini yapılar arasındadır.
Aziz Mark Kilisesi, Belgrad'ın Tašmajdan Parkı'nda bulunan bir Sırp-Ortodoks kilisesidir. Sırbistan Ulusal Meclisi'ne yakın bir konumda bulunur. Boyutu itibarıyla ülkedeki en büyük kiliselerden biridir. Yapımına 1931 yılında başlanan kilise, her yıl binlerce turisti ağırlar. Mozaik tekniği ile süslenen kilise, mermerden yapılmış heykeller ve bunun gibi birçok estetik süslemeye ve anıta sahiptir.
İstanbul’un İstiklal Caddesi kıvamında, trafiğe kapalı olan bu caddenin içinde, portre fotoğrafçıları, kafeler, restoranlar, dondurmacılar ve sokak sanatçıları yer almakta ve caddenin bu yaşayan hali geç saatlere kadar da devam etmektedir. Oldukça geniş ve ferah olan caddenin özellikle ara sokaklarında sizi şaşırtacak birçok küçük ve şehre has özellikler taşıyan kafeler, butikler ve dükkanlar yer almaktadır. Cadde ayrıca alışveriş meraklılarının da tercih ettiği bir alışveriş merkezi olma özelliğine de sahiptir.
Cumhuriyet meydanından yürüyerek 5 dk gibi bir sürede ulaşacağınız sokak, Arnavut kaldırımlı taş yolu, sağlı sollu kafe ve restoranları, sanat galerileri ile şehrin genç kalbinin attığı en popüler bölgesi. Özellikle bu cadde Belgrad’a özgü geleneksel yemekleri ile ünlü ve sokağın başında bulunan kafelerde ise şehrin 3. dalga kahvecileri, daha sokağın başına gelir gelmez kahve kokuları ile sizi yakalamakta. Turistlerin özellikle akşam yemekleri için tercih ettiği sokakta, canlı müzik eşliğinde akşam yemeğinizi yerken, kulağınıza gelen melodi ile Belgrad’ın en güzel rüyasını da belki tamamlamış olacaksınız.
Eski Yugoslavya’nın en büyük ve en eski müzesi olan Sırbistan Ulusal Müzesi, Belgrad Cumhuriyet Meydanı’ndadır. 1844 yılında kurulan müze, o günden bugüne yaklaşık 34 farklı arkeolojik, nümismatik (para tarihi), sanatsal ve tarihi koleksiyonda 400.000’den fazla parçanın eklenmesi ile devasa bir hacme ulaşmıştır. Müzede M.Ö. 5. ila 7. bin yıla ait heykeller, antik Roma ve antik Yunanistan’dan binlerce parça, Orta Çağ eserleri, 1186’da yazılmış Miroslav İncillerinin 362 sayfalık resimli bir el yazması müzede keşfedebileceklerinizden yalnızca bazılarıdır.
Nikola Tesla Müzesi, 1952'de Tesla biriminin mucidi Nikola Tesla'nın kişisel eşyasını sergilemek amacıyla kurulmuştur. Yaklaşık 160 bin orijinal belgeye ev sahipliği yapan müzede, 6 bine yakın kişisel eşya da sergilenmektedir.
Tuna nehri boyunca kurulmuş küçük, sevimli bir kasaba havasında olan Zemun, Belgrad’dan 13 km bir mesafede ve otobüslerle yolculuk 20 dk sürmekte. Gün içinde Belgrad’dan yarım saat aralıklarla bölgeye 83 No’lu otobüsler gitmekte, biletleri ise şehrin içindeki Kioks’lardan alabilirsiniz. Eğer yok ben hem gezerim hem de yürürüm derseniz Belgrad’dan yaklaşık 1 saati bulan bir yolculuğu göze almalısınız. Zemun eski evleri, Tuna nehri manzarası, Nehrin kuğuları ve nehir kenarı park ve restoranları ile çok ünlü, ayrıca Belgrad’a göre daha sakin ve sessiz bir tatil kasabası havasında. Zemun’a geldiğinizde ise Tuna Nehri’ne karşı güzel bir manzara eşliğinde içkinizi yudumlamayı ve manzaranın tadını çıkarmayı ihmal etmeyin. Zemun gezinizi bitirip, Belgrad’a dönmek için yine aynı otobüsleri kullanabilirsiniz. İlçe merkezinde birkaç yerde otobüs duraklarını göreceksiniz.
Herkes çarşı pazar gezmeyi sever değil mi, o zaman Zemun’a geldiğinizde Magistratski meydanında kurulan bu pazarı da gezmeden şehirden ayrılmamalısınız. Pazarın bir bölümünde yerli halk sebze meyve türünden mutfak ürünleri satarken diğer tarafında ise bizim bitpazarı tabir ettiğimiz türden eski ev eşyaları ve giyim eşyaları satılmaktadır. Pazar tam şehrin meydanında kurulduğu için herhangi bir vasıtaya gerek kalmadan yürüme mesafesinde bulunan bir konuma sahiptir. Ayrıca çok büyük olmadığı için de pazarda çok fazla zaman kaybetmeyecek ve rahatlıkla bir günde bölgedeki tüm güzellikleri gezip bitirmiş olacaksınız.
Zemun küçük bir bölgede kurulmuş olmasına karşın, içinde barındırdığı güzellikler ise kocaman alanı kaplamış durumda. Zemun’un nehir kenarından sahil boyunca ilerlediğinizde (yürüme mesafesi) nehrin üzerinde yeşil renkte duba köprü dikkatinizi çekecektir. Burası da neresi diye merak ederken, köprünün sizi yeşillikler içinde bir adaya götüreceğini göreceksiniz. Duba köprü biraz uzun ve ürpertici olsa da karşınızda bulunan orman ve manzara, tüm ihtişamı ile sizi adaya davet etmekte ve merak duygularınızı kabartmaktadır. Ada zamanında savunma ve savaş tatbikatları ve çıkartmalar için kullanılsa da, şimdilerde Belgrad halkına plaj olarak hizmet etmektedir. Özellikle halk nehrin serin sularında yaz aylarında, nehri serinlemek için kullanmakta, gençler yeşillikler içinde, ağaç gölgelerinde, serin havanın tadını doyasıya çıkarmaktadır. Adada yer alan plajın adı ise Lido’dur.
Eğer yazın tam ortasında Belgrad’a seyahat ettiyseniz adaya uğrayıp nehrin serin sularında serinlemeniz mümkündür. Adaya giriş ücretli değildir. Duba köprü girişinde bir asker nöbet tutarak kontrolü sağlamaktadır. Gördüğünüzde şaşırmayın. Daha fazla şey keşfetmek isterseniz Belgrad Hakkında Mutlaka Bilinmesi Gereken 6 Şey içeriğimizi de inceleyebilirsiniz.
Kış ayları soğuk olan şehirde (3-4 derece ), yazlar ise nemli ve ılık geçmektedir. (21-22 derece) Şehrin en güzel ziyaret mevsimi ise ilkbaharın başlangıcı olan aylardır. Özellikle baharda kafeler yerine çimlerde oturmayı seviyorsanız, gözlerinizi dilini bile bilmediğiniz bu şehrin tam ortasında çiçek kokuları ile açmak istiyorsanız ziyaret için ilkbahar, en tavsiye edilir mevsimdir.
Belgrad’a geldiğinizde iniş yaptığınız havaalanı şehrin 12 km batısında olan Nikola Tesla havaalanıdır. Havaalanına indiğinizde şehir merkezine ulaşmak için
72 numaralı otobüsler şehir merkezine gitmektedir. Otobüsler havalimanının ikinci katında yer almakta ve biletler ise hem havaalanında hem de şehirde birçok yerde yer alan “Kioks” denen bizdeki büfe tarzı bayilerde bulunabilmektedir. İkincisi; Eğer otobüsle şehre varmanın, bavullarınızla zor olacağını düşünüyor hem de otobüs le zamanınızı harcamak istemiyor, şehri hemen keşfetmeliyim diyorsanız, taksiler de gideceğiniz yere sizi çok daha hızlı ve ekonomik götürecektir.