Botanik parklar, el yapımı olsalar da büyük şehirlerin hengamesi içerisinde nefes almayı sağlayan bir cennettir adeta. Doğadaki her rengin her tonuna bu bahçelerde rastlayabilmeniz de mümkün. Kış aylarında bembeyaz kar örtüsü ile ayrı bir güzelliğe sahip olsalar da bahar ve yaz aylarında en görkemli dönemlerini yaşamakta botanik bahçeleri. Siz de birbirinden görkemli ağaçların, rengarenk çiçeklerin ve yemyeşil otsu bitkilerin arasında bir yolculuğa çıkmak ister misiniz? Cevabınız evetse dünyanın dört bir yanındaki en görkemli botanik parklar bu yazıda.
{facility:0}Hollanda'nın simgesi olan lalelerle bezeli bu park rengarenk bir cennet adeta. Keukenhof Gardens özellikle bahar ve yaz aylarında muazzam bir güzelliğe sahip. Parkın diğer bir özelliği de dünyanın en büyük çiçek bahçeleri listesinde ilk sıralarda yer alması.
{ad:0}Oldukça değişik bir mimari ve görsellikle dekore edilmiş, rengarenk çiçeklerle bezeli park 72.000 metrekare üzerine kurulu. Dubai Miracle Garden, bahçesine ekilen 45 milyon çiçeğiyle dünyanın en büyük el yapımı çiçek bahçesidir. Parkı özel yapan diğer nokta ise bahçenin sulanmasında atık suların arıtılarak yeniden kullanılmasıdır.
Adeta bir labirenti andıran Butchart botanik bahçesinin gündüzü, gecesi ve gün batımı saatleri harika bir görsel şölen yaşatıyor gelen ziyaretçilerine. Rengarenk çiçekler gün ışığında ayrı bir güzellik sunarken akşam saatlerinde yapılan ışıklandırma ise bambaşka bir form kazandırıyor bahçeye.
Amerika'nın en eski botanik bahçesi olan Missouri Botanical Garden 1859 yılında kurulmuştur. Yıllar geçtikçe yenilenerek büyüyen botanik cennetin içerisinde birçok yapı da sonradan eklenmiş. Hayvanat bahçesi, müze, havuzlar gibi sonradan eklenen birimler yıl içerisinde yüz binlerce kişi tarafından ziyaret edilmekte.
Yaklaşık 150 yıllık bir geçmişe sahip Singapore Botanic Garden dünya üzerinde her sabah 05.00'te açılıp gece yarısı kapanan tek botanik bahçesi. Üstelik giriş herkese ücretsiz. Parkın içerisinde ücretli tek yer tüm görkemiyle orkidelere ev sahipliği yapan National Orchid Garden yani orkide bahçesi. Singapur botanik parkı o kadar büyük ki, parkın kuzeyinden güneyine ulaşmak için yaklaşık 2.5 km. yol kat etmeniz gerekiyor.
İngiltere'nin başkenti Londra'nın orta yerinde yaklaşık 250 yıldır ziyaretçilerini kabul eden Kew botanik bahçesi her gün kendini yeniliyor. Aynı zamanda Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan bu botanik bahçeyi mutlaka görmenizi tavsiye ederiz.
Tayland'da yüz binlerce çiçeğe ve ağaca ev sahipliği yapan Nong Nooch'ta daha önce hiç görmediğiniz bitkileri keşfe çıkabilirsiniz. Bu keşifte biraz dikkatli olmanızı da tavsiye ederiz çünkü her an karşınıza maymunlar ve ortalıkta gezinen kaplumbağalar çıkabilir.
Fransa'nın ünlü sarayı olan Versay, oldukça muazzam bir şekilde hazırlanmış bahçesini yıl içerisinde milyonlarca kişi ziyaret etmektedir. 250 dönüm arazi üzerinde muhteşem çiçeklikler, klasik heykellerle süslenmiş sessiz köşeler, süslü göller ve Kral Louis’in gondol gezileri yaptığı kanala uzanan patikalardan oluşan bahçe adeta bir bilmece labirenti gibi.
Kanada'da gezilip görülmesi gereken o kadar çok yer var ki. Bu yerlerden biri de kesinlikle Montreal Botanik Bahçesi. Ağaçlardan ve çiçeklerden yapılan insan ve hayvan figürleri sizi kendine hayran edecek kadar etkileyici. Her yıl farklı bir temayı hayata geçiren bahçede sergilenen figürler birbirinden güzel ve dikkat çekici.
Upuzun göğe kadar ulaşan ağaçlar, göz alabildiğine görkemli palmiyeler ve yemyeşil bir tabiat. Sınırları içerisinde ev sahipliği yaptığı botanik kütüphanesi de bahçeye ayrı bir hava katıyor.
Hawaii'de yer alan Na 'Aina Kai botanik parkının kurucuları Joyce & Ed Doty kar amacı gütmeyen misyonları ile bu parkı hayata geçirmişler. Benzersiz manzaraları, çocuk parkı, heykelleri, asırlık ağaçları ve muhteşem güzellikteki çiçekleri ile birçok etkinliğe ve festivallere de ev sahipliği yapıyor Na'Aina Kai botanik bahçesi.
İstanbul'un gizli cenneti olarak nitelendirdiğimiz Atatürk Arboretumu’nda çok özel bitki türleri bulunmaktadır. Atatürk Arboretumu, burada yer alan yaklaşık 1500 bitki türünün gözlemlenebilmesi ve bilimsel olarak araştırılabilmesi amacıyla kurulmuştur. Belgrad Ormanı’nın güneydoğusunda, 345 hektarlık alana kurulu olan arboretumda ayrıca hatırı sayılır bir soğanlı bitkiler koleksiyonuna da ev sahipliği yapmaktadır.