Bazı şehirler var ki daha adını duyar duymaz inceden gelen bir müzik sesi gelir yerleşir kulağınıza. Sokaklarında müziğin asla eksik olmadığı, gezinirken adımlarınızın da onun ritmine ayak uydurduğunu fark edeceğiniz bu şehirler için müzik, vazgeçilmez bir tutkudur. Meydanlarında, ara sokaklarında, metrosunda kısacası başınızı çevirdiğiniz her yerde rastlayabileceğiniz müzisyenleri ile bu şehirler, ziyaretçilerine muhteşem bir seyahat olanağı sunuyor. Sizin için hazırladığımız listede müziğin insanları bütünleştirici gücüne bir kez daha tanık olacaksınız. Yazımızı okurken size eşlik etmesi için ise biz Beirut'un 'East Harlem' şarkısını seçtik.
{facility:0}Baş döndüren mimarisiyle bilinen Barselona, sahip olduğu tüm değerlerin yanı sıra dinlemeye doyum olmayacak güzellikte müzik ve dans gösterilerine de ev sahipliği yapıyor. Hatta öyle ki şehrin sokaklarını arşınlarken kulağınıza gelen müzik, bir süre sonra artık sizin günlük yaşam gerçeğiniz oluveriyor. Sokakların bambaşka bir ruha sahip olduğu şehirde sokak müzisyenlerinin ve onlara eşlik eden Flamenko dansçılarının uyumu ise, dakikalarca izletecek bir ahenge sahip. Ziyaretiniz sırasında bu gösterilere rastlarsanız, akşam saatlerinde yakınlarda bir yerde onların müzik ve dans gösterileri olabileceğini unutmayın.
{ad:0}Avrupa’nın önemli kültür merkezlerinden biri olan Bologna, İtalyanlar tarafından genelinde hakim olan tuğlaların rengi nedeniyle “kızıl şehir” olarak anılırken, UNESCO bu şehre geniş bir müzik kültürüne sahip olması nedeniyle “müzik şehri” ünvanını vermiş. Ortaçağın izlerini taşıyan kentin tarihi sokaklarının tamamlayıcısı ise tabi ki müzik. Uluslararası Müzik Müzesi ve Kütüphanesi bulunan şehir özellikle müzik tutkunları tarafından mutlaka ziyaret edilmeli.
Rusya’nın ikinci büyük şehri olan St. Petersburg, göz alıcı binaları, müzeleri, kanalları ve köprüleriyle ziyaretçilerine başlı başına unutulmaz bir seyahat olanağı sunuyor. Özellikle en uzun günlerin yaşandığı 'Beyaz Geceler'de yüksek bir turist akınına uğrayan şehirde, sanata oldukça önem veriliyor. Durum böyle olunca da ünlü meydanlarında ve sokaklarında müziğin sesi hiç eksik olmuyor. Hatta öyle ki kentin sokaklarında sıklıkla çalan müziğe dansla eşlik eden insanları görmek mümkün.
Ülkemizden vizesiz ziyaret edilebilen hatta yakın bir zamanda pasaporta da ihtiyaç duymadan yalnızca kimlik kartıyla ziyaret edilebilecek olan Lviv, Ukrayna’nın en gözde şehirlerinden biri. Hareketli bir şehir yaşamına ev sahipliği yapan kentin, özellikle kafe ve restoranlarla çevrili ünlü Rynok Meydanı’nda akşam saatlerinde sokak müzisyenlerinin sesleri yükselmeye başlıyor. Birbirinden bağımsız sanatçıların her köşede kendisine eşlik eden insanlarla gece boyu şarkı söylediği Lviv de, sokaklarından müziğin eksik olmadığı şehirler arasında yer alıyor.
Müzik demek Viyana demek, Viyana demek müzik demek.. Klasik müziğin en önemli sanatçılarına tarih boyunca ilham kaynağı olan şehir elbette listemizin olmazsa olmazlarından. Beethoven, Mozart, Schubert gibi isimlerin hayatlarının en verimli dönemlerini geçirdikleri bu şehir, müzik tutkunları için bambaşka bir öneme sahip. Yalnızca büyük salonlarda verilen konserlerden ibaret olmayan kentte, neredeyse tüm sokaklar müzisyenlerle dolu diyebiliriz. Tüm sahip olduklarıyla Viyana özellikle klasik müzik hayranlarının mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Viyana'nın meşhur kafeleri listesini de keşfedin!
Eğlenceli bir seyahat geçireceğinizden hiçbir şüphemizin olmadığı sıradaki durağımız ise Küba’nın başkenti Havana. İnsanları, enerjisi ve müziğiyle bambaşka bir ruha sahip olan şehir, muhteşem tempolu duraklar arasında yer alıyor. Kentin her köşesinde rastlayacağınız müzik ise genç – yaşlı fark etmeden şehirde yaşayan herkes için su ve yemek kadar doğal bir ihtiyaç.
Avrupa’nın en romantik duraklarından biri olan Paris, sanatın ve modanın önemli merkezlerinden biri. Özellikle metrolarda ziyaretçilerine muhteşem bir müzik şöleni sunan kent, keşfedilmeyi bekleyen çok renkli bir yer altı dünyasına ev sahipliği yapıyor. Sokak müzisyenlerinin tınısını duymaktan asla bıkmayacağınız şehir, 21 Haziran günü sokaklarda kutlanan müzik festivali ile bambaşka bir havaya bürünüyor. Kısacası müziksiz yaşayamam diyenlerin Paris’e gitmek için çok fazla nedeni var.
Sanatın ve Rönesans’ın başkenti olan Floransa, müzik tutkunlarını bekleyen son durağımız. Her bir köşesinden sanat fışkıran bu kent, sanat galeri, müzeleri ve sokak müzisyenleriyle tamamen insanın ruhuna işleyen bir güzelliğe sahip. Tükenmek bilmeyecek bir enerjiyle tüm sokaklarını ve tarihi yapılarını karış karış gezmek isteyeceğiniz şehirde müzik sizi asla yalnız bırakmayacak.