Neredekal Turizm Seyahat Acentası Belge No: 7301
Neredekal.com
Üyelik
Giriş Yap
Üye Ol
Tarihi ve Doğasıyla Muğla’nın Saklı Köyleri

Tarihi ve Doğasıyla Muğla’nın Saklı Köyleri

Paylaş
Tuğçe Gülçiçek  
Eklenme: 03 Aralık 2024 - 20:32
 • Son Güncellenme: 03 Aralık 2024 - 20:33
Tarihi ve Doğasıyla Muğla’nın Saklı Köyleri

Ülkemizdeki büyüleyici köyler, doğal güzellikleri, tarihi dokuları ve sakin atmosferleriyle adeta birer masal diyarı gibi. Gürültü ve kalabalıktan uzaklaşmak isteyenlerin sıklıkla tercih ettiği köyler, aynı zamanda ekoturizmin ve yeşil seyahatin popülerleşmesiyle daha fazla dikkat çekiyor. Sakin şehir kavramıyla özdeşleşen bu yerleşimler, doğa ile baş başa kalmayı sevenler için trekking ve kamp gibi aktivitelerle de ideal rotalar sunuyor. Büyük şehirlerin kaosundan kaçıp huzurlu vakit geçirmek isteyenler için Muğla'daki köyler, gerçekten ilham verici bir kaçış noktası. İşte detaylar...

{ad:0}

{search:mugla-otelleri,Muğla Otelleri}

Faralya Köyü

Faralya Köyü, Fethiye’nin benzersiz doğal güzelliklerini yansıtan, Akdeniz’in maviyle buluştuğu eşsiz bir rota. Deniz seviyesinden 440 metre yüksekte konumlanan Faralya Köyü, sırtını Baba Dağı’na yaslamış ve yüzünü Akdeniz’e çevirmiş durumda. Uzunyurt olarak da bilinen köy, Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı, Fethiye’ye 25 km, Ölüdeniz’e ise yalnızca 10 km uzaklıkta. Hisar, Orta ve Kabak adını taşıyan üç mahallesiyle Faralya, denizle yeşilin buluştuğu bir yer. Likya Yolu üzerinde bulunması nedeniyle, özellikle doğa yürüyüşçüleri ve kamp tutkunları için eşsiz bir keşif alanı sunuyor.

Faralya’nın en dikkat çekici özelliklerinden biri, tarihi ve doğal güzelliklerin bir arada bulunduğu Kabak Koyu’na yakınlığı. Kızılçam ormanlarının arasına gizlenmiş olan bölge, sarp yamaçlarla çevrili büyüleyici bir vadinin içinde yer alıyor. Kabak Koyu’nun enfes plajı, orman içindeki saklı şelaleleri ve akarsuları, doğaseverlere unutulmaz bir deneyim vadediyor. 

Kapıkırı Köyü

Muğla sınırlarında yer alan ve Bafa Gölü’nün kıyısına kurulmuş olan Kapıkırı Köyü, doğal güzellikleriyle huzur arayan gezginlerin rotasında önemli bir yere sahip. Bodrum’a yaklaşık 45 dakikalık mesafedeki köy, Ege Bölgesi’nin en büyük gölü olan Bafa Gölü’nün büyüleyici manzarası eşliğinde keyifli vakit geçirebileceğiniz bir yer. Bafa Gölü, Büyük Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlarla kıyıdan içeride kalmış jeolojik ve arkeolojik açıdan değerli bir oluşum. Yaklaşık 50 kilometrelik kıyı uzunluğu ve sakin atmosferiyle, bölgeyi keşfetmek isteyenler için doğayla baş başa kalabilecekleri bir ortam yaratıyor.

Bafa Gölü’nün üzerinde bulunan küçük adalar, antik dönemin izlerini taşıyan Heraklia kalıntılarıyla tarihseverler için de cezbedici. Latmos adıyla bilinen göl, çevresindeki Beşparmak Dağları’yla masalsı bir ambiyansa sahip. Gün batımında, gölün üzerinde oluşan renk şöleni ise kesinlikle görülmeye değer. Kamp yapmayı sevenler için Bafa Gölü, Türkiye’nin en güzel kamp alanlarından biri olarak da öne çıkıyor. 

Selimiye Köyü

Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Selimiye Köyü, mavi ile yeşilin buluştuğu, huzur dolu bir cennet. Hisarönü Körfezi’nin en güzel koylarından birinde yer alan köy, sakin atmosferi ve doğal güzellikleriyle öne çıkıyor. Marmaris’e yakın konumu sayesinde kolayca ulaşılabilen Selimiye, özellikle yaz aylarında ziyaretçilerin gözdesi. Ancak köyün huzurlu ve dingin yanını keşfetmek isteyenler için sezon dışı ziyaretler daha keyifli bir alternatif.

Sırtını yemyeşil tepelere yaslamış olan köy, geçmişte “Losta” adıyla anılıyordu. Bugün ise balıkçılık, hayvancılık ve bahçe tarımıyla uğraşan sakinleriyle tipik bir köy hayatını yaşatmaya devam ediyor. Sakin denizi ve korunaklı koyuyla yaz tatili için uygun bir adres olan Selimiye, doğal güzelliklerin yanı sıra sıcak ve samimi atmosferiyle de konuklarını etkiliyor. Eğer doğayla iç içe, huzur dolu bir kaçamak yapmak istiyorsanız, Selimiye Köyü mutlaka keşfedilecekler listenizde olmalı.

Mazı Köyü

Bodrum’un Gökova Körfezi’ne bakan kuzey tarafında yer alan Mazı Köyü, doğal güzellikleri ve sakin atmosferiyle dikkat çeken şirin bir kıyı köyü. Bodrum’un “Bodrumlaşmamış” nadir köşelerinden biri olarak tanımlanan Mazı, kalabalıklardan uzak, huzur dolu bir tatil arayanların favori adreslerinden biri. Köy, berrak denizi, tertemiz havası ve görkemli gün batımı manzaralarıyla ziyaretçilerini büyülüyor, aynı zamanda sıcak bir köy hayatının samimi atmosferine de tanıklık ediyor.

Mandalina ve çam ağaçlarıyla çevrili birbirinden güzel koylara ev sahipliği yapan Mazı Köyü, sakinliği ve huzur veren ortamı ile stresten uzaklaşmak ve doğayla baş başa kalmak isteyenlere ilham veriyor. Mazı Köyü’nü ziyaret ettiğinizde, Bodrum’un diğer güzelliklerini keşfetmek için de zaman ayırmanızı öneririz. 

Hisarönü Köyü

Hisarönü, Marmaris’in doğal güzellikleriyle dikkat çeken sahil köylerinden biri. Datça ve Bozburun yarımadalarının arasında yer alan bu şirin köy, büyük bir körfezle çevrili. Doğa harikası coğrafyası ile hem keyifli yürüyüş rotaları hem de berrak denizinde serinleme imkanı sunuyor. Hisarönü Koyu ve halk plajı, el değmemiş doğasıyla dikkat çekiyor. Ücretsiz giriş imkanı sunulan alanlarda herhangi bir işletme ya da duş hizmeti bulunmadığını bilerek hazırlıklı gitmekte fayda var.

Hisarönü’nün diğer köylerden farkı, gündüzleri huzurlu ve sakin bir atmosfer sunarken, geceleri hareketlenmesi. Gündüz denizin ve doğanın tadını çıkarıp yürüyüş yapabileceğiniz köyde, akşamları eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Eğer hem dinginliği hem de enerjik bir gece hayatını bir arada yaşamak istiyorsanız, Hisarönü sizin için ideal bir rota. 

Eskihisar Köyü

Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Eskihisar Köyü, Arnavut kaldırımlı yolları ve tarihi taş evleriyle zamanın durduğu bir atmosfere sahip. Sakinliği ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine huzur veren bu köy, aynı zamanda Karia Yolu’nun son durağı olarak biliniyor. Köyde yalnızca 5 hanenin bulunması, bölgenin otantik yapısını ve dinginliğini korumasını sağlıyor. Ancak Eskihisar’ı özel kılan en önemli detay, 2500 yıldır ayakta duran Stratonikeia Antik Kenti. Gladyatörler Şehri olarak da anılan antik kent, Karya, Helen, Roma ve Bizans uygarlıklarının izlerini taşıyor.

Stratonikeia’nın kuruluş hikayesi ise büyüleyici bir aşk efsanesine dayanıyor. İskender’in generallerinden I. Seleukos, oğlu Antiakos’un iyileşmesi için hekimlerin çabalarını izlerken, Antiakos’un Stratonike adlı bir kıza olan aşkı sayesinde oğlunun iyileştiğini fark ediyor. Bunun üzerine Seleukos tahttan çekilerek oğlunun Stratonike ile evlenmesine izin veriyor ve bu kenti karısı adına inşa ediyor. Günümüzde hala kazıların devam ettiği antik kent, tarihe meraklı gezginler için eşsiz bir keşif sunuyor. Eğer ziyaret etmeyi planlıyorsanız, MüzeKart ile ücretsiz giriş yapabilir ve bu büyüleyici tarihi mirası yerinde görebilirsiniz.