Mozaikler; asırlar boyunca sarayları, devletin üst kademesinde görev almış ya da ticaret ile uğraşmış kişilerin evlerini süslemek için kullanılmış. Roma ve Bizans zamanında bir hayli popüler olan mozaik süslemelerin günümüze ulaşmış en değerlilerini görmek gibi bir niyetiniz varsa, bu yazıdan ilham alarak, Türkiye’nin en iyi Mozaik müzelerini ziyaret edebilirsiniz. Ziyaret saatlerini ve giriş ücretlerini güncel olarak kontrol etmeyi unutmayın. Hazırsanız, başlıyoruz.
{ad:0}Çingene Kızı Mozaiği ile ününe ün katan Zeugma Müzesi, bünyesinde barındırdığı eserler vasıtasıyla antik dönemlerdeki mimari estetik anlayışı gözler önüne seriyor. Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nin koleksiyonundaki mozaiklerin toplam büyüklüğünün, 1.700 metrekare olduğu söyleniyor. Kültürel tesis bu nedenden dolayı Hatay’daki türdeşi açılana kadar alanında dünyanın en büyüğü olarak anılmış. Müze, adından da anlayabileceğiniz üzere Zeugma Antik Kenti’nde keşfedilen mozaikleri merkezine alıyor. Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’ni gezerken, mozaikler dışında Roma dönemine ait heykelleri, çeşmeleri ve sütunları inceleme fırsatı yakalayabilirsiniz.
Ziyaret Saatleri: 1 Nisan-31 Ekim arası her gün 8.30-19.00 / 31 Ekim-1 Nisan arası her gün 8.30-17.00
Giriş Ücreti: 280 TL (2024)
{search:gaziantep-otelleri,Gaziantep Otelleri}
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nin yanı başındaki tesis, park inşaatı esnasında şans eseri keşfedilen mozaiklere ev sahipliği yapıyor. Haleplibahçe Mozaik Müzesi’nde Amazon kraliçelerinin av sahnelerini tasvir eden eser, antik dönemde bir Roma villasının tabanını süsleyen bu mozaiklerin en ünlüsü olarak öne çıkıyor. Zira Amazonlar’ı konu alan ve dünyada şimdiye kadar keşfedilmiş tek çalışma niteliği taşıyor. Tabii müzenin sergi alanlarını görebilecekleriniz, sadece villa tabanını kaplayan eserler ile sınırlı değil. Kültürel tesis, aynı zamanda vakti zamanında yasa dışı yollardan yurt dışına kaçırılan; ancak 2015’te geri alınan Orfeus Mozaiği’ni bünyesinde barındırıyor. Yeri gelmişken işinize yarayacak ufak da bir ipucu verelim. Burası için aldığınız bilet ile Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ni de gezebilirsiniz.
Ziyaret Saatleri: Her gün 08.30-17.00
Giriş Ücreti: 210 TL (2024)
{search:sanliurfa-otelleri,Şanlıurfa Otelleri}
Hatay Arkeoloji Müzesi için rahatlıkla ''Kentin 6 bin yıllık tarihi hakkında fikir sahibi olmak için en doğru adres'' tanımlamasını kullanabiliriz. 1933 yılından itibaren şehrin dört bir yanında başlatılan kazı çalışmaları sonucunda elde edilen tüm buluntular, bu muhteşem tesiste sergileniyor. Toplam boyutu 3.500 metrekareyi bulan mozaikleri ise müzeyi bu listeye dahil etmemizdeki ana nedeni oluşturuyor. "Dünyanın en büyük mozaik müzesi ünvanın" Gaziantep’teki türdeşinden devralan Antakya Mozaik Müzesi’ne gittiğinizde; gündelik olayları, tanrıları ve kahramanları tasvir eden antik çalışmaları yakından tanıyabilirsiniz.
Ziyaret Saatleri: 1 Nisan-31 Ekim arası her gün 8.00-19.00 / 31 Ekim-1 Nisan arası her gün 8.00-17.00
Giriş Ücreti: 260 TL (2024) - Kapalıdır.
{search:antakya-otelleri,Antakya Otelleri}
Takvimler 1956 yılını gösterirken, Misis Antik Kenti’nde kazı yapan Alman arkeoloji ekibi, bölgedeki bazilikanın tabanında göz alıcı güzellikte bir mozaiğe rastlamış. Keşfin ardından hemen özenle antik eserler bulundukları yerden alınmış Yüreğir’de kurulan Misis Mozaik Müzesi’ne taşınmış. Lakin yakın dönemde bu tesis kapatılmış ve bünyesinde barındırdığı eser Adana Arkeoloji Müzesi’ne nakledilmiş. Bizans döneminden günümüze ulaşmış mozaik çalışmasında, Hz. Nuh ve tufandan korumak için gemisine aldığı hayvanlar detaylı biçimde tasvir edilmiş. Öyle ki yapımının üzerinden asırlar geçmesine rağmen çalışmanın orta kısmında yer alan Nuh Peygamber figürü ve çevresini saran hayvan tasvirleri çok net biçimde gözlemlenebilir. Adana Gezilecek yerler içerisinde Adana Arkeoloji Müzesi’ne mutlaka yer vermelisiniz.
Ziyaret Saatleri: 1 Nisan-31 Ekim arası Pazartesi hariç her gün 8.30-19.00 / 31 Ekim-1 Nisan arası Pazartesi hariç her gün 8.30-17.00
Giriş Ücreti: 100 TL (2024)
{search:adana-otelleri,Adana Otelleri}
Silifke sınırları içerisindeki Narlıkuyu Koyu, antik dönemlerden Bizans zamanına kadarki zaman diliminde kutsal alanlara ulaşım sağlayan önemli bir geçit niteliğindeymiş. Dolayısıyla Cennet ve Cehennem obruklarına epey yakın konumdaki koya, ziyaretçilerin kullanabilmesi adına tabanı mozaikler ile süslü bir hamam inşa edilmiş. Tabii bu yapı da birçokları gibi zamanın aşındırıcı etkisine karşı koyamamış ve harabe haline gelmiş. Uzun süre boyunca hamam kalıntısının tabanında keşfedilmeyi bekleyen süslemeler, günümüzde Mersin Narlıkuyu Mozaik Müzesi’nde ziyaretçileri ile buluşuyor. Yapımında siyah, sarı ve beyaz renkli taşların kullanıldığı çalışmada, Zeus’un güzellikleriyle ünlü üç kızı tasvir edilmiş. Ayrıca görselliği artırmak için çeşitli geometrik şekiller, kuş ve çiçek motifleri eklenmiş.
Ziyaret Saatleri: 1 Nisan-31 Ekim arası Pazartesi hariç her gün 8.00-19.00 / 31 Ekim-1 Nisan arası Pazartesi hariç her gün 8.00-17.00
Giriş Ücreti: 60 TL (2024)
{search:mersin-otelleri,Mersin Otelleri}
Sultanahmet Camii, Osmanlı’dan günümüze miras kalmış en görkemli yapılar arasında başı çekiyor. Ancak cami yapılmadan önce aynı alanda, ondan çok daha kudretli bir mimari harikası, yani Büyük Saray bulunuyormuş. Saray, Bizans’ın gücünü simgelemesi adına epey gösterişli olarak inşa edilmiş. Haliyle estetik açıdan kusursuz olması için dört bir yanına çeşitli mozaikler ve daha birçok süsleme serpiştirilmiş. Bu mozaiklerden, günümüze sadece saray avlusunun kuzeydoğusuna denk gelen kısımdaki 1.872 metrekarelik parça kalmış. 150 insan ve hayvan figürünü içeren süslemeyi, Sultanahmet Meydanı’ndaki Büyük Saray Mozaikleri Müzesi’ni ziyaret ederek yakından inceleme fırsatı bulabilirsiniz. Dini tasvirler yerine gündelik konulara odaklı bir çalışma olması, mozaiği epey özgün kılıyor.
Ziyaret Saatleri: Kış dönemi her gün 9.00-16.30 / Yaz dönemi her gün 9.00-18.30
Giriş Ücreti: 220 TL (2024)
{search:istanbul-otelleri,İstanbul Otelleri}
Ülkemizde henüz gün yüzüne çıkmamış, henüz kazılmamış, toprağın derinliklerde bir gün keşfedilmeyi bekleyen onlarca eski uygarlıklardan kalan eserler mevcut. Umuyoruz bir gün hepsi için kaynak ayrılabilir ve meraklıları için gün yüzüne çıkarılarak, Türkiye’nin birçok noktasında açılacak yeni müzelerde sergilenebilir.