Turistik açıdan olduğu kadar, sanatsal düzlemde de ziyaretçilerin tercihi olan ülkemiz; pek çok yabancı filmde bazen bir sahnede bazense filmin neredeyse tamamında arka fonda seyir zevki sunmuştur. Bu yazımızda Türkiye’de çekilmiş bazı yabancı filmlerin izinde, çekildikleri yerler arasında bir tura çıkacağız!
{facility:0}Bakalım Türkiye’de yabancı filmlerin çekildiği yerler listemizde kaç destinasyonu görmüşsünüz…
Agatha Christie’nin meşhur dedektifi Hercule Poirot’un 2017’de yeniden beyazperdeye dönüşünü müjdeleyen filmi The Murder of the Orient Expresste ilk durak Sirkeci Garı’ydı. İstanbul’dan Paris’e giden bir trende işlenmiş cinayeti çözmeye çalışan Poirot’un ‘tek mekan polisiyesi’ olarak nitelendirilebilecek macerasında muamma son ana kadar kendisini korumayı başarıyor.
{ad:0}Dan Brown okurları, Robert Langdon serisi vesilesiyle Türkiye’ye aşinaydı. 2016 yılında çekilen ve Tom Hank, Jean Reno, Audrey Tautou gibi isimleri Sultanahmet’teki pek çok farklı mekanda devam eden bir koşturmacaya kaptıran ''Inferno'' ile sinema seyircileri de Türkiye’ye aşina oldu. Kapalıçarşı, Ayasofya, Sultanahmet Meydanı ve Beyazıt Meydanı gibi mekanların yanı sıra filmdeki aksiyonun pik yaptığı noktalara evsahipliği yapan Yerebatan Sarnıcı; Dan Brown’ın Robert Langdon serisindeki dördüncü kitabın sinema uyarlamasında geniş yer tuttu.
İstanbul’daki çekimlerde Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Camii gibi tarihi yerlerin kullanıldığı 2014 yapımı ''The Water Diviner'' filminde, filmin yönetmeni Russel Crowe’un bazı sahnelerdeki tercihi ise Muğla – Kayaköy oldu. Crowe’un başrolünde de yer aldığı film 1919 yılında savaşta kaybolan oğlunun peşinden Gelibolu’ya gelen Joshua Connor’un hikayesini anlatıyordu. Filmde Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan gibi yerli aktörlerimiz de rol almıştı…
Nispeten düşük bütçeyle çekilmiş ve beklenmedik bir başarıya ulaşmış olan ''Taken'' filminin peşi sıra 2012 yılında çekilen ''Taken''; mekan olarak pek çok İstanbullunun gündelik yaşantısındaki adresleri tercih etti. Liam Neeson, Mahhie Grace ve Famke Janssen gibi isimlerin yer aldığı oyuncu kadrosuyla Balat, Kadıköy ve Haydarpaşa’da çekilen devam filmi; ilk filmde kızı kaçırılan emekli CIA ajanının, İstanbul’da tatil yapan karısının kaçırılmasıyla başlayan olayları anlatıyordu. Hikaye gereği İstanbul’a taşınan CIA ajanı nedeniyle filmin büyük bir bölümü ülkemizde geçiyor.
Türkiye’de çekilen Hollywood filmleri arasında, sadece Kapalıçarşı veya Tarihi yarımadaile sınırlı kalmayıp farklı şehirleri de beyazperdeye taşıması bağlamında 2012 yapımı ''The Reluctant Fundamentalist'' ayrı bir öneme sahip. Kate Hudson ve Haluk Bilginer gibi isimlerin yer aldığı oyuncu kadrosuna sahip olan film Mohsin Hamid’in aynı isimli romanının film uyarlaması ve başkent Ankara'da çekimleri yapılmıştır.
2012 yapımı Türkiye’de çekilen bir diğer Hollywood filmi ise James Bond serisinden ''Skyfall''. Bond’un Kapalıçarşı’da motor sürdüğü sahneleriyle sinemaseverleri aksiyonun doruklarına çıkaran filmde Adana’da geçen bir tren sahnesi ile Bond’un soluklanmak için kaçtığı Fethiye’de yer alıyordu. Her ne kadar İstanbul’da Türkiye imajını sarsıcı bazı görüntüler olsa da “Skyfall” aksiyon filmleri arasında önemli bir yere sahip.
James Bond serisinin 1999’da çekilmiş bir diğer parçası olan ''The World is not Enough'', İstanbul Boğazı ve Kız Kulesi gibi mekanların yanı sıra olanca ihtişamıyla Dolmabahçe Sarayı’nı beyazperdeye taşımıştı. Filmde heyecanın gitgide tırmandığı nükleer denizaltı sahnesinin çekimleri gerçekten de hikayede geçtiği gibi İstanbul Boğazı’nda çekildi…
2007 yılında vizyona giren ''Ghost Rider'' filminin devamı mahiyetinde 2011’de çekilen “Ghost Rider: Spirit of Vengeance” filminde Kapadokya geniş yer kaplıyor. Ürgüp ve Göreme gibi yerlerin de Nicholas Cage ile ölümsüzleşen Marvel karakteri Ghost Rider’a arka fon oluşturduğu filmde Denizli’deki Pamukkale Antik Tiyatro’da geçen sahneler de bulunuyor.
Her ne kadar aynı isimli bilgisayar oyununda İstanbul geçmese de 2007 yapımı ''Hitman'' filminde özel bir merkezde tetikçi olarak eğitilen Ajan 47’nin yolu, çıktığı bir görev icabı İstanbul’a düşüyor. Dolayısıyla söz konusu yapımda Galata Kulesi’nde geçen bir yemek sahnesi de dahil pek çok sahnede İstanbul’u görmek mümkün.
Türkiye’de çekilip ödül almış filmler de yok değil… 2003 yılında Başak Köklükaya ve Tamer Karadağlı gibi isimlerin kadrosunda yer aldığı ''Bir Tutam Baharat'' filmi; gösterildiği yıl Selanik Film Festivali’nde hatırı sayılır ödüle kavuştu. Filmin yönetmeni Tassos Boulmetis’in İstanbul doğumlu olması, şehri halihazırda tanıyan birisinin gözünden seyretme fırsatı sunuyordu…
Listede son olarak, ''Nerede o eski İstanbul?'' diye hayıflananları mutlu edecek bir seçeneğe yer verelim. Türkçeye ''Ölümsüz Kadın'' ismiyle çevrilen, Alain Robbe – Grillet’in yazdığı ''L’Immortelle'' filmi 60’lı yılların İstanbulunu bütün gerçekliğiyle gözler önüne seriyor. İsimsiz bir adam ve kaybettiği isimsiz kadının İstanbul sokaklarındaki kovalamacalarında durakları İstanbul Boğazı’ndan tarihi camilere kadar pek çok farklı adres oluyor. Kasvetli bir havaya sahip olan filmde Vahi Öz ve Sezer Sezin gibi isimler de rol alıyor.