Türkiye'nin en sakin şehri neresi, biliyor musunuz? Peki sakinlik arayanlar için tam bir cennet olan Cittaslow unvanlı birden çok şehrimiz var desem... Cittaslow! Bu unvan, yaşam kalitesini artıran, yerel kültürü koruyan ve doğal güzelliklerine sahip çıkan şehirlere verilen özel bir ödül. Türkiye'de tam 23 adet Cittaslow şehri bulunuyor ve bu şehirler her biri ayrı birer huzur vahası! Peki Cittaslow nedir, Türkiye'de kaç Cittaslow var ? İşte merak ettikleriniz...
{facility:0}{search:goynuk-otelleri, Göynük Otelleri}
Cittaslow, şehirlerin yavaş ve huzurlu bir yaşam tarzını benimsemelerini teşvik eden uluslararası bir harekettir! Bu hareket, 1999 yılında İtalya’nın küçük kasabası Orvieto’da, Slow Food hareketinin kurucusu Carlo Petrini ve birkaç İtalyan belediye başkanı tarafından başlatıldı. Amaç, kentlerin hızlı kentleşme ve globalleşmenin getirdiği stresten uzaklaşarak, kendi benzersiz kültürlerini, geleneklerini ve doğal güzelliklerini korumalarını sağlamaktır. Cittaslow kavramı, şehirlerin daha yaşanabilir hale gelmesi için çevre dostu uygulamaları, yerel ürünleri ve topluluk ruhunu desteklemeyi hedefler.
Cittaslow hareketi, kentlerdeki yaşam kalitesini artırmak için çeşitli kriterler belirlemiştir. Bu kriterler arasında çevre politikaları, altyapı, kentsel yaşam kalitesi, yerel üretim ve misafirperverlik gibi unsurlar bulunur. Bir şehir Cittaslow unvanını kazanmak için bu kriterlerin çoğunu yerine getirmelidir. Türkiye’de de bu harekete katılan birçok şehir bulunmaktadır ve her biri kendi kültürel mirasını korumak için farklı projeler geliştirmektedir. Örneğin, Seferihisar ve Akyaka gibi şehirler, Cittaslow unvanını alarak sürdürülebilir turizm ve yerel ekonomiyi teşvik etmektedir.
Cittaslow hareketi sadece bir şehir planlama modeli değil, aynı zamanda modern yaşamın hızından kaçmak isteyenler için bir yaşam felsefesidir. Bu hareket sayesinde insanlar daha sağlıklı, mutlu ve topluma bağlı bir yaşam sürebilirler. Cittaslow, kentlerin kimliklerini koruyarak daha sürdürülebilir ve huzurlu yaşam alanları yaratmalarına yardımcı olur.
{ad:0}Sakin şehir (Cittaslow) unvanına sahip olabilmek için şehirlerin belirli ilkelere sadık kalması gerekiyor. Bu unvan, şehirlerin ‘Slow Food’ hareketinin felsefesini benimseyip, yerel kültürü, doğayı ve yaşam kalitesini ön planda tutacak adımları uygulamasıyla veriliyor. Ayrıca, şehrin tarihi dokusunu ve doğal yapısını korumaya yönelik sürekli çaba göstermesi de şart. Nüfusu 50.000’den az olan şehirler bu unvan için aday olabilir ve belirlenen kriterlere uygunlukları incelenir. İlk kez 1999’da İtalyan belediye başkanlarının öncülüğünde kurulan bu birlik, başta 53 kritere bakıyordu. 2013’te yapılan güncellemelerle birlikte, bugün sakin şehir olabilmek için tam 72 kriterin yerine getirilmesi gerekiyor.
{search:koycegiz-otelleri, Köyceğiz Otelleri}
Türkiye'de kaç tane Cittaslow var biliyor musunuz? Tam tamına 23 tane! Evet, yanlış duymadınız! Türkiye, Cittaslow hareketine katılan ve bu hareketi benimseyen 23 muhteşem kasabaya ev sahipliği yapıyor. Bu kasabalar, hayatın daha yavaş, daha huzurlu ve daha kaliteli yaşandığı yerler olarak biliniyor. Cittaslow felsefesi, modern dünyanın kaotik temposundan uzaklaşmak isteyenler için adeta bir cennet yaratıyor. Bu kasabaların her biri, kendi kültürel mirasını koruma, yerel ürünlerini destekleme ve sürdürülebilir yaşam biçimlerini teşvik etme konularında büyük adımlar atıyor.
Seferihisar’dan başlayıp Gökçeada’ya kadar uzanan bu Cittaslow destinasyonları arasında yer alan her bir kasaba, kendine özgü güzellikler ve deneyimler sunuyor. Örneğin, Seferihisar'ın organik pazarıyla tanışabilir, Gökçeada'nın muhteşem doğasında kaybolabilir veya Taraklı'nın tarihi sokaklarında geçmişe yolculuk yapabilirsiniz. Bu yerler sadece turistik cazibe merkezleri değil, aynı zamanda yerel halkın da daha kaliteli bir yaşam sürdüğü alanlar olarak dikkat çekiyor. İşte Türkiye'deki cittaslow'ların lisetesi...
Türkiye'deki sakin şehirlere yani Cittaslow'ların bazılarına şöyle bir bakalım mı...
{search:seferihisar-otelleri,Seferihisar Otelleri}
Seferihisar-İzmir
Seferihisar, Ege'nin incisi! Bu harika kasaba, 2009 yılında "Cittaslow" unvanını taşıyan Türkiye'deki ilk şehir olma özelliğiyle öne çıkıyor. Seferihisar, bu hareketin en güzel örneklerinden biridir. Bu harika şehirde zaman adeta yavaş akıyor. Seferihisar'da dolaşırken sokaklarda mis gibi taze ekmek kokuları duyabilir, yerel pazarlarda organik ürünler bulabilirsiniz. Şehrin meydanında oturup kahvenizi yudumlarken, etrafınızdaki tarihi yapılar ve güler yüzlü insanlarla sohbet etmek size büyük bir keyif verecektir. Tarımın tamamen organik yapıldığı Seferihisar'da sokak lambaları güneş enerjisi ile aydınlanır. Otellerde de yenilebilir enerji kaynakları tercih ediliyor. Cittaslow unvanı, Seferihisar'ın doğallığını ve huzur dolu atmosferini korumayı başardığını gösteriyor.
{search:gokceada-otelleri, Gökçeada Otelleri}
Gökçeada- Çanakkale
Gökçeada, Ege Denizi’nin huzur dolu köşelerinden biri ve Türkiye’nin en büyük adası olarak doğanın ve sakinliğin kucaklaştığı bir yer. 2011 yılında Cittaslow (sakin şehir) unvanına sahip olan bu güzel ada, sizi hem geçmişe bir yolculuğa çıkaracak hem de doğanın ritmine uyum sağlamaya davet edecek. Gökçeada, Cittaslow kriterlerini tam anlamıyla yaşatan bir yer. Burada büyük şehirlerin karmaşasından uzakta, yerel üretimle zenginleşen köy hayatını deneyimleyebilirsiniz. Organik tarım ve yerel ürünler adanın temel yaşam kaynaklarından. Zeytinyağı, bal, kekik ve adaya özgü doğal lezzetler, burada geçireceğiniz zamanı tatlandıran unsurlardan sadece birkaçı. Ayrıca Gökçeada, muhteşem plajları, bakir koyları ve doğayla iç içe köyleriyle öne çıkıyor. Eski Rum köyleri, taş sokakları ve tarihi yapılarıyla hem gözlere hem de ruhunuza hitap ediyor.
{search:gerze-otelleri, Gerze Otelleri}
Gerze- Sinop
Gerze, Sinop’un incisi ve Türkiye’nin en mutlu şehirlerinden biri olarak 2017’de Cittaslow unvanını kazanmış, sıcacık bir sahil kasabası. Gerze, sakin yaşamı ve mutlu insanlarıyla "mutluluğun sırrını" burada keşfetmeniz için sizi çağırıyor! Bu sakin şehir, Karadeniz’in doğallığını bozmadan, yerel değerlerine sahip çıkarak geleceğe umutla bakan bir yer. Denizi, ormanları ve yeşillikleri ile doğa severlere gerçek bir kaçış noktası sunarken, kordon boyunda yürürken deniz kokusunu içinize çekebilir, balıkçı teknelerinin sakinliğiyle huzur bulabilirsiniz. Burada büyük şehirlerin koşuşturmacasını, karmaşasını unutturacak bir yavaşlık var. Ama bu yavaşlık, durağanlık değil; tam aksine, hayatın keyfine varabileceğiniz o tatlı ritim.
{search:daday-otelleri, Daday Otelleri}
Daday, Kastamonu
Türkiye’nin en yeni Cittaslow üyesi olan Daday, adeta bir doğa harikası! Kastamonu'nun bu şirin ilçesi, yemyeşil yaylaları, gürül gürül akan şelaleleri ve sakin dereleriyle doğa tutkunlarını kendine hayran bırakıyor. Daday’a adım attığınızda, büyük şehirlerin telaşı sanki çok uzakta kalıyor, zaman burada yavaşlıyor, hatta duruyor.
Tarihi taş köprüleri, geleneksel ahşap evleri ve geçmişi yansıtan camileriyle Daday, sizi hem huzurlu hem de nostaljik bir atmosfere davet ediyor. Sokaklarında gezinirken, adeta eski zamanların izlerini takip ediyorsunuz. Üstelik doğanın sunduğu bu güzelliklerin arasında yöresel lezzetler de sizi bekliyor. Daday’a özgü yemekleri tatmak, köy ekmeğiyle yapılan sıcak bir kahvaltının tadını çıkarmak, buraya gelen herkesin unutulmaz anılarından biri oluyor.
{search:ahlat-otelleri, Ahlat Otelleri}
Ahlat-Bitlis
Ahlat, Van Gölü kıyısında sakince uzanan, tarihiyle büyüleyen ve doğal güzellikleriyle huzur veren bir yer. 2019 yılında Cittaslow unvanını alması hiç de şaşırtıcı değil, çünkü bu güzel ilçe hem geçmişin izlerini koruyor hem de yavaş ve sakin yaşamın en güzel örneklerinden birini sunuyor.
Ahlat’ın tarihi zenginlikleri adeta bir açık hava müzesi gibi. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Ahlat Selçuklu Mezarlığı, sadece Anadolu’nun değil, tüm İslam dünyasının en büyük ve en etkileyici mezarlıklarından biri. Binlerce yıllık anıt mezarları, şahideleri ve kitabeleri ile tarihin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkıyorsunuz burada. Yüzyıllar öncesinden gelen bu taşlar, hem sanatsal hem de kültürel anlamda Ahlat’a ayrı bir değer katıyor.
Ahlat, sadece tarihiyle değil, doğasıyla da göz kamaştırıyor. Van Gölü’nün mavi sularına bakan sahil şeridi ve çevresindeki doğal güzellikler, burayı adeta bir huzur cenneti haline getiriyor. Sessiz, sakin sokaklarında yürürken, ilçenin yerel kültürüne ve sıcak insanlarına da şahit oluyorsunuz. Geleneksel el sanatlarıyla da ünlü olan Ahlat, özellikle Ahlat bastonu ile dikkat çekiyor. Yüzyıllardır yapılan bu bastonlar, bölgenin kültürünü ve el emeğini yansıtıyor.
Cittaslow unvanını almasının arkasındaki en önemli nedenlerden biri de Ahlat’ın yerel değerlerini koruyarak, doğayla iç içe, sakin bir yaşam sunmayı başarması. Yavaş yaşam felsefesi burada hayat bulmuş; köylülerin tarımsal üretimi, yerel lezzetler ve doğaya saygı duyan yaklaşımıyla Ahlat, geleneklerini yaşatan bir ilçe.