Ülkece doğal güzellikler açısından epey şanlıyız. Çünkü Türkiye bu açıdan bakıldığında dünyanın en özel ülkelerinden bir tanesi. Örneğin herhangi bir bölgeyi gezerken çeşitli kaya formasyonlarından, bitki örtüsü açısından zengin yaylalara, eşine az rastlanır özelliklere sahip göllerden güzellikleri ile insanı hayrete düşüren kanyonlara kadar farklı oluşumlarla rahatlıkla karşılaşabilirsiniz. Biz de ülkemizin bu özelliğinden yararlanarak bir en iyi 10 listesi hazırlamaya karar verdik. Ancak bunu yaparken konunun esnekliğinden yararlanıp, herkes tarafından çok iyi bilinen doğa harikaları yerine alternatiflere yoğunlaşacağız. İsterseniz sözü daha fazla uzatmadan hemen listemize geçelim.
{facility:0}Listemizin ilk sırasında sizleri Artvin’in doğal güzellikleri ile ünlü ilçesi Borçka’da yer alan Camili Efeler Tabiat Koruma Alanı’na götüreceğiz. Efeler Köyü sınırları içerisindeki ormanlık alan pek çok özelliği ile sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda Avrupa’nın da en değerli ekosistemleri arasında gösteriliyor. Koruma alanı, yıllık yağış ve bağıl nem oranı bakımından yağmur ormanı özelliği gösteriyor. Hal böyle olunca derin vadilerinde zaman geçiren doğa tutkunları, bölgeye özgü hayvan ve bitki çeşitliliğinin tadını doyasıya çıkarma imkanı buluyor.
{search:artvin-otelleri,Artvin Otelleri}
{ad:0}Peribacaları dendiğinde, çoğu kişinin aklına doğal olarak Kapadokya’daki ünlü oluşumlar geliyor. Lakin Erzurum’un Narman ve Pasinler ilçelerini birbirine bağlayan yolun 7. kilometresindeki 6 bin hektarlık alana odaklanmayı tercih eden gezginler, kızıl renkli peribacalarını detaylıca inceleme fırsatına erişiyor. Fotoğraf çekmeye değer birçok ana tanıklık edeceğiniz bölgedeki peribacaları, renklerini demir açısından zengin topraktan alıyor. Milyonlarca yıllık rüzgar ve yağmur aşındırmasının sonucunda şekillenen zarif yapılar, demirin oksitlenmesiyle şimdiki görünümlerini kazanmış.
{search:erzurum-otelleri,Erzurum Otelleri}
Fotoğraf: gezilmesigerekenyerler.com
Anadolu’nun doğusundaki doğal güzellikler saymakla bitmiyor. Şimdi sizlere Batı Karadeniz’in kültürel açıdan en önemli yerleşimlerinden Kastamonu’daki Şehriban Kanyonu’ndan bahsetmek istiyoruz. 1997 yılında keşfedilen kanyon, dik yamaçları sayesinde deneyimli doğa tutkunlarının hemen radarına girmiş. Kaya oluşumları gerçekten de büyüleyici görüntülerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Tabii bu oluşumları yakından görmek için debisi yıl genelinde yüksek olan çayda düzenlenen tekne turlarına katılmak gerekiyor. Yolculuk kimi kısımlarda epey sarsıntılı geçebiliyor. Ama sonuç, bu maceraya fazlasıyla değiyor.
{search:kastamonu-otelleri,Kastamonu Otelleri}
Birçoğunuzun Eğirdir Gölü’ne mutlaka gittiğinizden ya da en azından detaylı şekilde bilginiz olduğundan eminiz. Peki, hemen yanı başında yer alan Kovada Gölü’nü daha önce hiç duydunuz mu? Eğer cevabınız "Hayır!" ise pek de olumsuz düşünmeyin. Çünkü bölgeye giden çoğu gezgin, bir kanalla birbirine bağlanan iki gölü bir bütün zannediyor. Oysa Kovada Gölü, zengin ekosistemi ile ayrı bir ilgiyi hak ediyor. İlçeye 29 kilometre uzaklıktaki göl etrafında kuş gözlemi, tırmanış, manzara seyretme ve kampçılık gibi aktivitelerle keyifli zaman geçirebilirsiniz. Hatta parkurları kullanıp, uzun bisiklet gezintilerine çıkabilirsiniz.
{search:egirdir-otelleri,Eğirdir Otelleri}
Yolunuz Sinop’un Ayancık ilçesine düşerse, zamanınızın bir kısmını mutlaka Akgöl’e ayırmanızı öneririz. Göl ilk bakışta doğal izlenimi yaratıyor. Ancak aslından iki çayın birleştirilmesi ile oluşmuş bir gölet. Ama yaylaya kattığı canlılık sayesinde ülkemizin en önemli doğal güzellikleri arasında nitelendiriliyor. Eski Karasu yolunu kullanarak Adatepe üzerinden rahatlıkla ulaşabileceğiniz gölün bulunduğu yaylada doğa yürüyüşü, piknik, bitki ve hayvan gözlemi gibi aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz. Hatta ışık kirliliği az olduğu için astrofotoğrafçılık aktiviteleri açısından da ideal ortamı rahatlıkla bulabilirsiniz.
{search:sinop-otelleri,Sinop Otelleri}
Eğer kentin kaotik ortamlarından uzaklaşıp birkaç gününüzü doğal güzelliklerle baş başa geçirmek isterseniz, Amasya’nın Taşova ilçesine 22 kilometre uzaklıktaki Boraboy Tabiat Parkı’na gidebilirsiniz. Şekli nedeniyle Trabzon’daki Uzun Göl’e benzetilen Boraboy, etrafına inşa edilen kulübeler nedeniyle bakir görünümünden biraz uzaklaşmış. Bu durumuna rağmen tabiat parkı yılın her mevsiminde konuklarını farklı manzaralarla karşılıyor. Dolayısıyla doğa fotoğrafçılığı açısından bölgedeki en güzel yerler arasında başı çekiyor. Tabii bir de işin canlı çeşitliliği boyutu bulunuyor. Farklı kuş ve kaplumbağa türleri başta olmak üzere birçok canlıyı doğal yaşam alanları içerisinde rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz.
{search:amasya-otelleri,Amasya Otelleri}
Fotoğraf: hurriyet.com.tr
Başta da belirttiğimiz gibi doğal güzellikler açısından epey zengin bir ülkede yaşıyoruz. Üstelik belirli aralıklarla yeni yerler keşfedilmeye devam ediyor. Karaman’ın Ermenek ilçesindeki Nadire Kanyonu da bu tarz yerlerden bir tanesi. 2019 yılından itibaren doğa tutkunlarının yeni gözdesi haline gelen kanyon, Toroslar’ın sarp yamaçları arasında ziyaret edilmeyi bekliyor. Fariske Çayı’nın hayat kattığı kanyon, belediye gözetiminde sefer yapan teknelerle rahatlıkla gezilebiliyor. Üstelik henüz keşfedilmemiş 15 kilometrelik bir kısmı bulunuyor. Yani sözün kısası, kanyon günübirlik gezilerden hoşlanan bireyler kadar maceracı ruha sahip gezginlere de epey fırsat sunuyor.
{search:ermenek-otelleri,Ermenek Otelleri}
Longoz ormanları, Türkiye coğrafyasının en özel parçalarını oluşturuyor. Tabii bu tarz ormanlık alanlardan bahsedildiğinde çoğu kişinin aklına hemen İğneada ve Sakarya geliyor. Ancak Güney Marmara’nın en önemli doğal zenginliklerinden olan Karacabey Longoz Ormanları da popüler türdeşleri kadar ilgi çekici öğeleri bünyesinde barındırıyor. Maliç Deresi tarafından beslenen orman, yapısı itibarıyla eşsiz manzaralar yakalamak isteyen amatör ve profesyonel fotoğrafçıları kendisine çekiyor. Dilerseniz yaz aylarında denize girmek için buraya gidebilirsiniz. Hatta yılın bu döneminde piknik ve kuş gözlemi de yapabilirsiniz.
{search:bursa-otelleri,Bursa Otelleri}
Ülkemizin görülmeye değer doğal güzelliklerini sıraladığımız listede son sırayı Trakya’nın turizme kazandırılmış ilk ve tek mağarasına ayırdım. Gerçi böyle söyleyince sanki gezilecek bir mağara varmış hissi uyanıyor. Ancak Dupnisa Mağarası, aslında dört milyon yıldır gelişimini devam ettiren bir üçlü sistem. Üstelik Dupnisa’da farklı kaya oluşumlarına ek olarak bir yer altı nehri ile kimisinin derinliği 2 metreyi geçen göller bulunuyor. Eğer yolunuz Kırklareli’ne düşerse, mutlaka Sarpdere Köyü’ne gidip Dupnisa’yı görmenizi tavsiye ederim. Sonuçtan asla pişman olmazsınız.
{search:kirklareli-otelleri,Kırklareli Otelleri}
Konu İzmir’de tatil yapmak olduğunda, hareketli günler geçirmek isteyenler genelde Çeşme, Alaçatı gibi destinasyonları tercih ediyor. Kentin kuzey tarafındaki lokasyonlar ise daha çok sakinlik arayanların tercihi oluyor. Yalnız, seçim aşamasında tercih haklarını ikinci seçenekten yana kullanıp Dikili’ye gidenleri Ağlayan Mağara ve daha birçok doğal güzelliğin beklediğini de hesaba katmak gerek. İlçeye bağlı Nebiler Köyü’ndeki Âşıklar Şelalesi’ne yakın konumdaki mağara, adını yerel halk arasında yıllar içerisinde yaygınlaşmış bir hikayeden alıyor. Yer altı oluşumunun 75 metrelik kısmı rahatlıkla gezilebiliyor. Tabii bu gezintiye çıkmadan önce fotoğraf makinenizi yanınıza almayı sakın unutmayın. Yoksa epey üzülebilirsiniz.
{search:dikili-otelleri,Dikili Otelleri}