Türkiye'nin İkinci En Uzun Yürüyüş Rotası: Aziz Paul Yolu'nu Yürümek İçin 4 Neden!

Antalya’nın büyüleyici doğası ve tarihin derin izleriyle şekillenmiş Aziz Paul Yolu, macera tutkunlarını benzersiz bir yolculuğa davet ediyor. Perge ve Aspendos’tan iki farklı rota ile başlayan bu antik yürüyüş yolu, tarihi dokusu, etkileyici manzaraları ve ruhu dinlendiren atmosferiyle her adımda bir hikâye anlatıyor. Yazımızda bu eşsiz rotayı keşfetmeniz için 4 nedeni paylaşacak, sizi bu deneyimin bir parçası olmaya teşvik edeceğiz!

Antalya’nın Tarih ve Doğa Harikası: St. Paul Yolu

Milattan sonra 46 yılında Aziz Paul ve yol arkadaşlarının Hristiyanlığı yaymak için çıktıkları kutsal yolculuktan ilham alınarak Aziz Paul Yolu adı verilen bu etkileyici yürüyüş rotası, tarih, doğa ve kültürün iç içe geçtiği eşsiz bir deneyim sunar. Antalya yakınlarındaki Perge ve Aspendos’tan iki farklı koldan başlayan bu 500 kilometrelik rota, Torosların eteklerindeki büyüleyici doğal güzellikleri, yerel kültürün zenginliklerini ve antik kentlerin mistik havasını adımlarınızla keşfetmenize olanak tanır.

Bu büyüleyici yolculuk, Adada Antik Kenti’nde birleşen rotalarla devam ederek Davraz Dağı’nın eteklerinden Eğirdir Gölü’nün masmavi sularına, oradan da Isparta’nın Yalvaç ilçesine kadar uzanır. Yürüyüş boyunca yer yer iki bin metrelik irtifalara ulaşılan parkurlarda Torosların endemik bitki örtüsünü, geleneksel köy hayatını, gizemli kanyonları ve binlerce yıllık antik kalıntıları görmek mümkündür. Hem fiziksel hem ruhsal bir yenilenme için St. Paul Yolu, doğa ve tarih tutkunlarını kendine çağırıyor! 

Doğanın Mistik Heykelleri: Adam Kayalar

St. Paul Yolu üzerinde karşılaşabileceğiniz en büyüleyici duraklardan biri, doğanın milyonlarca yıllık sanat eseri olan Adam Kayalar’dır. Toros Dağları’nın etkileyici yüzey şekilleri arasında yer alan bu kaya oluşumları, hem görsel bir şölen sunar hem de coğrafyanın zamanla nasıl şekillendiğine dair ipuçları verir.

Adam Kayalar, yüzbinlerce yıl boyunca rüzgar, su ve sıcaklık farklılıkları gibi doğal etkenlerin kayaları yavaş yavaş aşındırmasıyla meydana gelmiştir. Bu jeolojik süreç sonucunda insan figürlerini andıran ve yer yer büyüleyici detaylara sahip şekiller ortaya çıkmıştır. Bu mistik kaya heykelleri, yalnızca doğal bir fenomen değil, aynı zamanda antik çağlardan bu yana farklı uygarlıkların dikkatini çekmiş ve onlara ilham kaynağı olmuştur.

Yürüyüşünüz sırasında bu eşsiz oluşumlara rastladığınızda, kendinizi doğanın sessiz, ancak bir o kadar güçlü yaratıcı sürecinin içinde bulacaksınız. Torosların endemik bitki örtüsü ve çevredeki antik kalıntılarla bir araya geldiğinde, Adam Kayalar, St. Paul Yolu’nun unutulmaz duraklarından biri haline geliyor. Bu doğa harikasını görmek, tarihin, coğrafyanın ve sanatın harmanlandığı bir sergiyi gezmek gibi bir deneyim sunuyor.

Aziz Paul Yolu: Torosların Eteğinde Tarih ve Doğa ile Birlikte Yürüyün

Aziz Paul Yolu, iki ana koldan oluşuyor. Birincisi, Antalya’nın 10 kilometre doğusunda yer alan ve antik dönemlerin ünlü kentlerinden biri olan Perge’de başlıyor. Tarihi atmosferin içinde başlayan bu yol, sizi Eğirdir Gölü’nün kuzeydoğusundaki Yalvaç’a kadar taşıyor. İkinci kol ise Antalya’nın yaklaşık 80 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Beşkonak Köprülü Kanyon Ulusal Parkı’ndan başlıyor ve Adada Antik Kenti’nde diğer rota ile birleşiyor.

Yürüyüş boyunca, Roma dönemi kalıntıları arasında adımlarınızı atarken, zaman zaman deniz seviyesinden başlayıp 2200 metreye kadar yükselen bölgelere ulaşabilirsiniz. İki opsiyonel zirve rotası ise macerayı daha da heyecanlı hale getiriyor. Likya Yolu’ndan daha yabani olan bu rota, özellikle doğanın sessizliğini ve Torosların vahşi güzelliğini keşfetmek isteyenlere hitap ediyor.

Rotanın başlangıç noktası olan Perge, Antalya Havalimanı’na oldukça yakın, bu da ulaşımı kolaylaştırıyor. Yürüyüşün en temel konaklama ve tedarik merkezi ise Eğirdir. Rota boyunca köy evlerinde veya pansiyonlarda konaklama imkanınız bulunurken, bazı etaplarda kamp yapmanız gerekecek. Neyse ki bu bölgede pek çok güzel kamp yeri sizi bekliyor.

Aziz Paul Yolu'nu Yürümek İçin En İyi Zaman

Yürüyüş için en ideal zamanlar ilkbahar ve sonbahar. Yaz ayları sıcaklık nedeniyle zorlu geçebileceği için daha serin dönemler tercih edilmeli. Aziz Paul Yolu, yalnızca yürüyüş değil, aynı zamanda geçmişe ve doğanın kucağına yapılan bir yolculuktur. Her adımda farklı bir hikâye, her durakta sizi karşılayan bir manzara var. Bu yolda, hem fiziksel hem ruhsal bir yenilenme yaşayacağınızdan emin olabilirsiniz.

Aziz Paul Yolu Üzerinde Görmeden Geçmemeniz Gereken Duraklar

Aziz Paul Yolu, yalnızca doğanın değil, tarihin de izlerini sürebileceğiniz eşsiz bir macera sunuyor. Yol boyunca keşfedilecek öyle çok yer var ki her adım bir başka güzellikle karşılaşacağınız anlamına geliyor. İşte bu rotada mutlaka görmeniz gereken duraklardan bazıları:  

Köprülü Kanyon ve Tazı Kanyonu

Köprüçay boyunca ilerleyen rota, sizi önce Köprülü Kanyon’un büyüleyici güzelliklerine, ardından ünlü Tazı Kanyonu’nun nefes kesici manzaralarına götürüyor. Tazı Kanyonu, devasa kaya duvarlarının arasında uzanan bir manzarayı keşfetmek isteyenler için adeta bir açık hava müzesi. Burada, doğanın binlerce yıllık emeğinin şahidi olacaksınız.  

Selge Antik Kenti

Kanyonların ardından, Toros Dağları’nın eteklerinde yer alan Selge Antik Kenti’ne ulaşılıyor. Bir zamanlar görkemli bir Roma kenti olan Selge, taş döşeli yolları, tiyatrosu ve etkileyici manzarasıyla tarih severleri büyülüyor. Burada antik dünyanın kalıntıları arasında zamanın nasıl durduğunu hissedeceksiniz.  

Adada Antik Kenti

Aziz Paul Yolu’nun en etkileyici duraklarından biri olan Adada, taş döşeli Roma yolları ve görkemli antik yapılarıyla sizi zamanda yolculuğa çıkarıyor. Bu küçük ama etkileyici kent, tarih ve doğanın kusursuz uyumunu gözler önüne seriyor.  

Eğirdir Gölü

Rota boyunca ilerlerken karşınıza çıkacak Eğirdir Gölü, hem bir mola noktası hem de huzur bulacağınız bir durak olacak. Gölün serin suları ve çevresindeki köylerin samimi atmosferi, yürüyüşçülere ruhsal bir dinlenme imkanı sunuyor. Burada gün batımını izlemek adeta bir terapi gibidir.  

Davraz Dağı Etekleri

Rotanın daha yüksek kesimlerinde, Davraz Dağı’nın büyüleyici doğasıyla tanışacaksınız. Yer yer iki bin metreye kadar yükselen parkurlar, eşsiz manzaralar ve Torosların endemik bitkileriyle dolu. Bu bölge, hem manzara severler hem de doğa fotoğrafçıları için bir cennet niteliğinde.  

Yalvaç ve Pisidia Antiokheia

Yolculuğun son durağı olan Yalvaç, antik Pisidia Antiokheia kentiyle yürüyüşünüzü taçlandırıyor. Aziz Paul’ün Hristiyanlığı yaymak için ziyaret ettiği bu önemli kent, dönemin kalıntılarını yakından görme fırsatı sunuyor. Yalvaç’ın geleneksel atmosferi ve sıcakkanlı insanları ise bu deneyime ayrı bir keyif katıyor.  

{search:antalya-otelleri, Antalya Otelleri}

Aziz Paul Yolu'nda Konaklama

Aziz Paul Yolu boyunca konaklama seçenekleri, doğanın içinde geçen bu yolculuğunuzun keyfini artıracak nitelikte. Perge’den başlayan rotada, öncelikle Antalya’da dinlenebilir, ardından rota üzerinde yer alan Beşkonak Köyü ve çevresinde köy pansiyonlarında samimi bir konaklama deneyimi yaşayabilirsiniz. Köprülü Kanyon civarındaki kamp alanları, doğayla daha da iç içe olma fırsatı sunarken, Adada Antik Kenti yakınlarındaki köylerde geleneksel köy evlerinde konaklama imkanı bulabilirsiniz. Eğirdir Gölü çevresi ise yürüyüşçüler için en popüler ve iyi donanımlı mola noktalarından biridir. Burada butik otellerden göl manzaralı pansiyonlara kadar birçok seçenek mevcut. Yürüyüşün son durağı olan Yalvaç’ta ise hem modern hem de geleneksel konaklama seçenekleriyle karşılanıyorsunuz. Bu rota, her molada bölgenin sıcak insanları ve eşsiz manzaralarıyla sizi dinlendirecek!