Valizleri toplamanın ve yollara düşmenin vakti geldi! Ancak hepimiz biliyoruz ki, seyahat etmek, özellikle de bütçemiz sınırlıysa, bizi finansal anlamda zorlayabilir. Fakat endişelenmeyin; çünkü gezmenin, keşfetmenin ve yeni deneyimler yaşamanın mutlaka maliyetli olması gerekmez. Sıradaki maceranızı planlarken cebinizin dostu olacak; akıllıca stratejiler ve püf noktaları ile dolu bu rehber, sizin için en ideal rotayı çizmeye yardımcı olacak. İşte karşınızca ucuza seyahat etmenin yolları...
{facility:0}Her şeyden önce yılda sadece 1 haftalık seyahat için ne kadar bütçeye ihtiyacınız olduğunu belirlemeniz gerekiyor. Elinize geçen paranın ne kadarını kenara atabiliyorsunuz, öncelikle onu bilmelisiniz. Eğer bir yurtdışı seyahatine çıkmak istiyorsanız ve bu ilk olacaksa, o halde önce pasaport işlemlerinizi halledin. Pasaport İçin Gerekli Belgeler neymiş, ne değilmiş, önce onlar aradan bir çıksın. Seyahat için zamanınız varken önceden planlama yaptığınızda bu durum bütçenize ek bir şeyler katmanıza ya da sıfırdan bir bütçe oluşturmanızı sağlayabilir. Mesela seçtiğiniz ülkenin para birimi Euro ise, her ay maaşınızla minimum 50 Euro satın alıp kenara atabilirsiniz. Seyahate çıkacağınız gün gelip çattığında maddi açıdan kendinizi daha rahat hissedersiniz bu sayede. Ayrıca geziniz bittiğinde, "her şey güzeldi de şimdi ay sonunu nasıl getireceğiz" gibi sendromlara da girmemiş olacaksınız. Çünkü siz bütçenizi birkaç ay öncesinden ayırmıştınız zaten, öyle değil mi?
{ad:0}Bütçenizi belirledikten sonra, gideceğiniz şehri belirlemeye geliyor sıra. Sıkı bir araştırma yaparak, elinizdeki bütçeyle nerelere gidebiliyorsunuz, bir listesini çıkarın. Tam tersini de yapabilirsiniz. Yani önce gitmek istediğiniz yeri seçip, sonra bütçenizi buna göre oluşturabilirsiniz. Ancak gitmek istediğiniz yer oldukça pahalı olabilir ve bu da şevkinizi kırabilir. O yüzden bütçenize göre şehir seçmeniz sizin için daha iyi olur. Eğer bu bir yurtdışı seyahati olacaksa ve ilk kez yurtdışına çıkacaksanız, vizesiz bir ülke seçmenizi tavsiye ediyoruz.
Bir seyahat planı yaparken, uçak biletinizi aylar öncesinden almanız size maddi açıdan büyük bir kolaylık sağlayacaktır. Firmaların yaptığı çeşitli kampanyalardan yararlanarak, oldukça uyguna uçak bileti alabilirsiniz. Bununla birlikte ucuz uçak bileti bulmanın da bazı püf noktaları var. Mesela hafta içi ve gece uçuşları daha uygun oluyor. Bir de gece saatlerinde promosyon bilet yakalama şansınız da var.
Ekonomik olmanın en sert kurallarından biri lüksten feragat etmektir. Dolayısıyla değil 4-5 yıldızlı otellere, 2 ve 3 yıldızlı otellere bile bakmayacaksınız. Sizin için kalacağınız yerin temiz ve güvenilir olması önem taşımalı. Hosteller bu noktada akıllıca olabilir. Ev kiralama seçeneğiniz de bulunuyor. Bunun için oldukça güvenilir kanallar var. Özellikle 4-5 kişilik bir arkadaş grubuysanız ev kiralamak oldukça mantıklı. Bir de şehir merkezinde konaklamak her ne kadar rahat olsa da, burada bulunan hosteller de pahalı olabiliyor. Şehir merkezinden 10-15 dakika uzaklıkta bir yerde konaklama yapmanız ekonomik açıdan daha iyi olacaktır.
Yaş ilerledikçe insan tatilinde daha konforlu bir ortam arıyor. Ancak 20’li yaşlarda konfordan ziyade temiz bir yatak ve banyo çoğu zaman yeterli olabiliyor. Hosteller, özellikle Avrupa’daki hosteller ekonomik olmalarının yanı sıra, oldukça eğlenceli ortamlara sahip oluyorlar. Üstelik 10 kişilik ortak banyolu bir yatakhaneyi paylaşabileceğiniz gibi, özel banyolu 2 kişilik bir odada da kalabilirsiniz. Tamamen bütçenizle alakalı bir durum. Hostellerde diğer gezginlerle tanışabilir ve tahmin edeceğinizden çok daha fazla keyifli zamanlar geçirebilirsiniz. Hostellere bir şans verin.
Çadırınızı sırtınıza aldığınızda, konaklama derdiniz ortadan kalkar. Dünyanın neresinde olursanız olun, otellerin hayal bile edemeyeceği muhteşem manzaralara karşı kamp kurabilirsiniz. Sabah uyandığınızda sizi bekleyen nefes kesici manzara, günün geri kalanına enerji ve seyahatinizin keyfini katlar Kamp yapmak size sadece konaklama özgürlüğü değil, aynı zamanda doğayla iç içe bir deneyim de sunar. Şehrin gürültüsünden ve karmaşasından uzakta, yıldızların altında uyumak, kuş sesleri ile uyanmak paha biçilemez bir deneyim. Kamp ateşi etrafında toplanıp sohbet etmek, doğanın sunduğu lezzetleri keşfetmek hiç şüphesiz unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlar.
Kamp yapmak ilk bakışta zorlayıcı görünebilir. Duş, elektrik, tuvalet gibi ihtiyaçlar aklınıza takılıyor olabilir. İşte tam da bu noktada kamping alanları devreye giriyor. Uygun bir ücret karşılığında kampinglerde çadırınızı kurabilir, tuvalet, duş, elektrik ve internet gibi imkanlardan faydalanabilirsiniz.
Bir yandan çalışıp bir yandan gezebileceğiniz çok sayıda program var. Bu programlar kapsamında, kendinize uygun bir iş buluyor ve karşılığında yatacak yer, yemek, şanslıysanız da günlük yevmiyenizi alıyorsunuz. Skala oldukça geniş; bir otelde ya da barda çalışabileceğiniz gibi bir çiftlikte de çalışabilirsiniz. Ülkemizde bu anlamda en bilinen program Work and Travel. Ancak bu program sadece Amerika’yı kapsıyor. Bizim kastettiğimiz daha çok Workaway gibi. Burayı tipik bir iş bulma platformu gibi düşünebilirsiniz. Genelde günlük 5 saatlik çalışma koşuluyla yatacak yeriniz ve 2 öğünlük yemeğiniz karşılanıyor. İşin güzel tarafı, tek bir yere bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Ülke değiştirdikçe işinizi de değiştirebiliyorsunuz.
Teknoloji ilerledikçe seyahatler de buna göre şekil değiştiriyor. Günümüzde dünyanın diğer ucundaki insanlarla çok rahat bağlantı kurabiliyoruz. Couchsurfing’i çoğunuz duymuşsunuzdur. Gezginlere oda (bazen sadece bir koltuk da olabilir) kiralayan bir program. İlk bakışta güvensizlik yaratıyor olabilir. Ancak siz nasıl ki kaldığınız bir otele puan verip yorum yapıyorsunuz, aynı şeyi Couchsurfing’deki ev sahipleri için de yapabiliyorsunuz. Tabi ev sahibi de sizi puanlayabiliyor. Açıkçası benim çevremde Couchsurfing’i kullanan çok kişi var, hiçbirinden olumsuz bir tecrübe duymadım. Airbnb ise yine ev ya da oda kiralayabileceğiniz başka bir platform. Ancak Couchsurfing bedava olmasına karşın, Airbnb’de belli bir ücret ödemek durumdasınız. Ev, kimi zaman size ait olabileceği gibi, ev sahibi tek bir odasını ücret karşılığında kiralıyor da olabilir. Ancak her durumda da otel konaklamasından çok daha ekonomik bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz.
Lüksten feragat edeceğiniz kadar, konforunuzdan da ödün vermeniz gerekiyor. Araba kiralamak her zaman en kolay yol olmuştur. Ancak bu bazı yerlerde masraflı olabiliyor. Ancak şunu bilin ki, toplu taşıma da işinizi görecektir. Kalacağınız süreye göre oradan kart çıkartabilirsiniz. Otostopu da tercih edebilirsiniz tabi. :)
Mümkün olduğunca sokak yiyeceklerini tercih edin ya da kendinize bir sandviç hazırlayın. Elbette ki en azından 1 gün gittiğiniz yerin mutfağını deneyimlemek isteyeceksinizdir. Ama bunu seyahatiniz boyunca alışkanlık haline getirmeyin. Yeme ve içmeye olabildiğince minimum harcama yapın. Bu konuda sırt çantalılardan örnek alın deriz. Bir kahvaltıya 30 Euro vermek emin olun hoşunuza gitmeyecektir.
Küçük bir hesap yapın. Kendi başınıza gezmeniz mi, yoksa bir paket tur satın almak mı daha karlı? Paket turların içerisine genelde ulaşım ve öğle yemeği de dahil olabiliyor. Müze, vs. gibi girişleri ise cebinizden ödeyeceksiniz her iki durumda da. Eğer yakın yakına bir rakam çıkıyorsa, kendinizi zorlamanıza gerek yok. Paket şehir turu satın alabilirsiniz.
Zaten bu seyahate çıkmak için aylardır para biriktiriyor, her şeyin en hesaplısına yöneliyorsunuz. Üstüne bir de aileme ve arkadaşlarıma hediye götüreceğim diye kendinizi zorlamayın. Üstelik siz orada turistsiniz. Neredeyse her ülkede turistlerin hediyelik eşya dükkanlarında başlarına neler geldiğini söylememize gerek yoktur herhalde. Zaten yakın çevreniz de hangi şartlarda gezdiğinizi bildiklerinden böyle bir beklentiye girmeyeceklerdir.
Tamam, hadi dayanamadınız ya da en azından en sevdiğiniz kişiye sembolik de olsa bir şey vermek istediniz ve girdiniz bir hediyelikçiye. Birincisi, bu işi son güne bırakın. İkincisi ise Türk olduğunuzu unutmayın ve pazarlık gücünüzü konuşturun. İngilizcenizin yeterli olmadığını düşünüyorsanız, geziye çıkmadan önce biraz alıştırma yapabilirsiniz
Eğer üniversite öğrencisiyseniz ya da yüksek lisans yapmayı planlıyorsanız, bunu yurt dışında gerçekleştirmeyi düşünebilirsiniz. Üniversitelerin erasmus programlarında şansınızı deneyebilirsiniz. Eğer maddi olarak yeterli olmayacağınızı düşünüyorsanız, okulunuza bu durumu danışabilir ve dahil olabileceğiniz bir program olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Böylece hem ilerideki kariyerinize büyük ölçüde katkı sağlamış olur hem de farklı bir kültürü deneyimleme şansına erişebilirsiniz.
Mobil uygulamalar olduğu gibi bu konuda yararlanabileceğiniz bazı siteler de var. Ülkemizde en çok kullanılanı ise Artıway. Artıway’in anlaşmalı olduğu firmalardan, kendi sitesi üzerinden yönlenip alışveriş yaptığınızda puan toplayabiliyor ya da ödediğiniz meblağın küçük bir kısmını iade alabiliyorsunuz. Bununla birlikte İngilizce biliyorsanız birkaç uygulama da önerebilirim. Bunlardan birincisi HotelTonight. Gerçekten inanılmaz indirimli oteller bulabilirsiniz. İkincisi ise herkesin bildiği Groupon. Restoranlarda, eğlence mekanlarında, müzelerde karşınıza uygun fiyatlı seçenekler çıkabilir. Bir de ucuz uçak bileti yakalayabileceğiniz Ucuzabilet ve Skyscanner gibi sitelerden de yararlanabilirsiniz.
Eğer hala daha üniversite öğrencisiyseniz ya da 25 yaşınızı henüz aşmadıysanız bilin ki çok şanslısınız. Çünkü yararlanabileceğiniz çok sayıda indirim bulunuyor demek oluyor bu. İndirimli uçak bileti, yurt dışındaki tren ve toplu taşıma araçları gibi sayısız olanaktan indirimli olarak yararlanabilirsiniz. Yurt dışında olsanız bile, Türk öğrenci kartınızı göstererek indirim uygulanması konusunda ısrarcı da olabilirsiniz. Ayrıca Interrail gibi bir güzellikten de bir hayli indirimli yararlanabiliyorsunuz.
Seyahat bursu, ülkemizde pek çok büyük ve özel şirket tarafından gerçekleştiriliyor. Bunun için şirketler, belli dönemlerde başvuruları kabul ediyorlar. Aranılan koşullar ise benzer olmakla birlikte, firmadan firmaya değişebiliyor. Genellikle bir seyahat projesi oluşturmanız isteniyor. Çoğu firma her yıl bu burslar kapsamında tüm masrafları üstlenerek 2 ya da 3 kişiyi yurt dışına yolluyor. 20’li yaşlar en yaratıcı olduğumuz zamanlar. İyi değerlendirmek lazım.
Seyahati ekonomik hale getirmenin en önemli kısımlarından biri ucuza uçak bileti bulmak. Bu noktada Uçak Bileti Nasıl Alınır? blog yazısına da bakabilirsiniz.