Uzun otobüs yolculukları çoğu insan için zevklidir. Daha otobüse binmeden, otobüste yapılacaklar listesi hazırlanır, kitaplar çantaya yerleştirilir, playlist hazırlanır, varsa usb cihazına izlenecek filmler eklenir. Kimileri alır eline yastığını, yol boyunca uyuyacağı anların hayalini kurar. Ancak işler her zaman yolunda gitmeyebilir. Siz tüm hazırlığınızı yapsanız bile, planlarınızı altüst edecek birileri mutlaka vardır o otobüste. İşte o an uzun yolculuklar bitmek bilmez, yollar size dar gelir. İşte uzun yolculukları çekilmez kılan tipler...
{ad:0}Vurdumduymaz yolcu tipidir. Özgürlüğüne düşkün ve kendinden emin ve düşüncesizdir. Daha otobüs hareket etmeden, oturduğu koltuğu kucağınıza kadar yatırmaktan çekinmez. O an sizin için işkence saatleri başlamıştır. Yapacak bir şey yoktur. Ya Allah yarattı demeyeceksiniz ya da rahat uyuması için kafasını hafifçe okşamaya başlayacaksınız.
Sanki uyumak için bütün bir hafta bu anı bekleyen yolcu tipidir. Başını koltuğa yaslar yaslamaz uyumaya başlar ve çeşitli nidalarla horlar. Yol boyunca sadece horlar, horlar ve horlar. O an kulaklığınız da bir işe yaramaz, çünkü o sesi bastırmak mümkün değildir. Yapabileceğiniz tek şey, o horlayan kişinin ağzına çorap tıkamanın hayalini kurmak olacaktır.
Dünyanın en kararsız yolcu tipidir. Muavin kendisine yaklaşana kadar meyveli mi yoksa kakaolu mu kek alacağına bir türlü karar veremez. Ancak muavin gittikçe kendisine yaklaşıyordur. Az zamanı kalmıştır ve bu da paniklemesine sebebiyet vermektedir. Hem size, hem kendisine daral getirttikten sonra kararını verir; “şey ben ikisinden de alsam olur mu?”.
Bu yolcu tipleri de genellikle 50 yaş ve üzeri kişilerden oluşur. Otobüse biner binmez, kendisini otobüsü mola saatleri dışında durdurmaya programlamıştır. Sürekli olarak bir ihtiyacını gidermesi gerektiğinden dolayı muavine baskı yapar durur. Yol tutar, acıkır, ilaç saati gelir, hava almaya ihtiyacı vardır, ayakları uyuşmuştur, vs. Muavinle yaptığı hararetli konuşmanın sonucunda ise amacına ulaşır. Sizin ise yapacağınız tek şey sadece homurdanmaktır.
Genellikle 50 yaş ve üstü yolcu tiplerinden oluşur. Yanınıza otur oturmaz sizinle sohbet etmek için çeşitli çabalar sarf eder. “Yolculuk nereye?”den başlar, “memleket neresi?”yle devam eder. Sürekli kendisiyle sizin aranızda ortak bir özellik arayışı içerisindedir. Kendisiyle olmasa bile muhakkak torunuyla bir ortak özelliğiniz vardır. Bunu fark ettiği anda, kitabınızı ve kulaklığınızı çantanıza geri koyabilirsiniz demektir.
Genç ve güzel bir kızın yanına oturacağını, beraber koyu bir sohbete dalacaklarını ve sonunda büyük bir aşka yelken açacaklarını hayal eden yolcu tipidir. Ancak o da ne? Hayallerini süsleyen o hanım kız, “ama ben bayan yanı istemiştim” şeklinde muavinle kavga etmekte, bizim yakışıklı ve mert delikanlımızla yan yana oturmayı reddetmektedir. Hayalleri yıkılan yolcumuz için ise bu yolculuk kederden başka bir şey değildir artık.
Bazı anlar vardır ki, size dünyanın gerçekten en bahtsız insanı olduğunuzu hissettirir. İşte o anlardan biri de, şişman bir amcanın yanınızdaki koltuğa doğru ilerlediğini gördüğünüz andır. Dünya başınıza yıkılmış gibi hissedersiniz. Sonra birden, “otobüste o kadar boş koltuk varken, benim yanıma denk gelmesinin bir nedeni olmalı” şeklinde hayatı sorgulamaya başlarsınız. Ancak her şey için çok geçtir artık.
Vurdumduymaz yolcu tipidir. Genellikle 15 – 25 yaş arası bireylerden oluşur. Dünya umurunda değildir. Koltuğunu 180 derece yatıran yolcu tipinin kankasıdır. Yol boyunca cama yaslanır ve hayaller kurar. Kimseye bir zararı olmadığını düşünmekle birlikte, kulaklığından gelen “dıp tıs dıp tıs” sesleri, uyuyan amcanın horultusuyla birleşir ve o otobüs artık yaşam alanı olmaktan çıkar.
İçinde tüm dünyaya karşı bir nefret patlaması yaşayan yolcu tipidir. Otobüse biner binmez oturduğu koltuktan klimaya, ikramlardan şoföre kadar her şeye ve herkese laf eder. Herhangi bir şeyden memnuniyet duymak onun doğasına aykırıdır. Sürekli olarak problem yaratabilir. O otobüse ve içinde bulunan yolculara dünyayı dar eder.
Aslında bu ikili otobüsün en masum yolcu tipleridir. Ancak ne eziyet görürseniz, yine bu ikiliden göreceksinizdir. Çünkü yol boyunca ne o çocuğun dertleri bitecek, ne de o anne o dertlere bir çözüm getirebilecek. O an otobüsteki her şeyden ve herkesten nefret edermişçesine ağlayan o çocuk, yol boyunca hiç susmayacak. Anne yolcu ise ne yaparsa yapsın o çocuğu asla susturamayacak. Siz ise bir daha asla otobüs yolculuğu yapmamak adına tövbe üzerine tövbe edeceksiniz.
Her üç otobüsten birinde muhakkak rast gelebileceğiniz yolcu tipidir. Israrla cam kenarında seyahat etmek istemiş ve hatta sırf bu yüzden bir sonraki otobüse bilet almış bile olabilirsiniz. Ancak “her zaman ayağında sorun olan” o teyzeyi hesaba katmamışsınız demektir. Hâlbuki o teyze çoktan sizin cam kenarı biletinize göz koymuştur bile. Yanınıza gelir ve masumca; “benim ayağımda sorun varda evladım, koridor tarafında oturamıyorum, yer değiştirsek olur mu?” diye sorar. Büyüklere olan saygınızdan dolayı, içiniz kan ağlaya ağlaya verirsiniz o koltuğu ona.
Kendisinde sürekli olarak kansızlık olduğunu iddia eden yolcu tipidir. Önünde, arkasında, sağında ve solunda oturan herkesin klima ayarına karışır. Hatta otobüsteki tüm klimaların kapanması için savaş verir. Havasız kalırsınız, nefes alamazsınız ama ondan izinsiz klima açılması asla mümkün değildir.
Muavinin kendisine doğru yaklaşmasına rağmen karizmasından ödün vermemek için ikramları reddeden yolcu tipidir. Otobüse bindiğinden beri tüm bakışların üzerinde olduğunu düşündüğünden, yolcular üzerinde bıraktığı etkiyi bir kek uğruna yerle bir etmeyi asla göze alamaz. Hâlbuki içi gider o keklere. Ek olarak Bebekle Uçak Yolculuğu Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler başlıklı blog yazımıza da göz atabilirsiniz.