Üzerinde yaşadığımız toprakların her köşesi sürpriz doğal güzelliklerle dolu. Bu doğal güzellikler arasından en ilgi çekenlerden biri de mağaralar. Mağaraların farklı bir cazibesi, farklı bir gizemi var. Ülkemizde yaklaşık 40 bin tane mağara bulunuyor ancak bunların sadece küçük bir kısmı turistik ziyarete açık durumda. Biz de yurtiçi keşiflerinizde mutlaka ziyaret etmenizi önerdiğimiz mağaralardan 10 tanesini sizler için sıraladık.
{facility:0}İğneada’da yer alan ve 180 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Dupnisa Mağarası, iki kattan ve üç mağaradan oluşuyor. Mağarayı en dikkat çekici kılan özelliği ise, içinden geçen yeraltı nehri. 3 km uzunluğundaki mağaranın el değmemiş sarkıt ve dikitlerden oluşan galerisi de, Dupnisa’yı ziyaret etmek için geçerli bir neden.
{search:igneada-otelleri,İğneada Otelleri}
{ad:0}Alanya Merkez’e 3 km uzaklıkta bulunan Damlataş Mağarası, havasının yüksek karbondioksit oranı ve nemi ile astım hastalarının şifa bulmak için sıklıkla ziyaret ettiği bir mağara. Hatta sırf astım hastaları için mağaranın farklı ziyaret saatleri bile var. 1948 yılında bir dinamit patlaması sonucu tesadüf eseri keşfedilen Damlataş Mağarası, 15 bin yıllık sarkıt ve dikitleriyle kesinlikle görülmeye değer. Alanya uygun oteller açısından tam bir cennet. Dilerseniz burada bir gece konaklama gerçekleştirebilirsiniz.
{search:alanya-otelleri,Alanya Otelleri}
Trabzon’un Çal beldesinde yer alan Çal Mağarası, dünyanın en uzun 2. mağarası olma özelliği taşıyor. İçerisinde pek çok dereye, şelaleye ve gölete rastlayabilirsiniz Çal Mağarası’nda. 8 milyon yılda oluşumunu tamamlayan mağaranın sarkıt ve dikitleri bir hayli etkileyici. Turistlerin rahat gezebilmesi için mağara içerisinde ahşap yürüyüş yolu ve ışıklandırmalar mevcut. Çal Mağarası’nın sahip olduğu atmosfer ise gerçekten bambaşka.
{search:trabzon-otelleri,Trabzon Otelleri}
İsmini ilginç bir efsaneden alan Aynalı Mağara, Amasya’daki mağaraların en ünlüsü. Büyük kaya parçalarının oyulmasıyla meydana gelen mağara, usta bir taş işçiliğini de gözler önüne seriyor. Duvarlarındaki renkli resimler oldukça ilgi çekici. Güneş vurduğunda dışının parlaması dolasıyla Aynalı Mağara deniyormuş.
{search:amasya-otelleri,Amasya Otelleri}
İçerisindeki çok sayıda sarkıt, dikit ve sütunla dikkat çeken İnsuyu Mağarası, Burdur Merkez’e 11 km mesafede yer alıyor. Kalkerli bir yapıya sahip olan mağara, 9 tane gölcüğe de ev sahipliği yapıyor. 597 metre uzunluğa sahip olan İnsuyu Mağarası, ilk Burdur ziyaretinizde mutlaka görmeniz gereken bir mağara.
{search:burdur-otelleri,Burdur Otelleri}
Adeta bir mağara cenneti olan Antalya’nın en dikkat çekici mağaralarından biri Beldibi Mağarası. Tarih öncesi çağlara ait izler taşıması dolayısıyla önemli bir arkeolojik sit alanı olan mağarada, Paleolitik, Mezolitik ve Neolitik dönemlere ait kalıntılar bulunuyor. Bazı dönemlerde ise avcılar tarafından sığınak olduğu söylentisi de var. Ne yazık ki Beldibi Mağarası’nın içi, bazı doğal sebeplerden ötürü zarar görmüş.
{search:antalya-otelleri,Antalya Otelleri}
Bulak Mağarası, Safranbolu’ya geldiğinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken mağaralardan. 6 km uzunluğu ile ülkemizin 4’üncü, Karadeniz’in ise 2’nci en uzun mağarası olma özelliği taşıyor. Ancak yalnızca 400 metresi ziyarete açık durumda. Sarkıt ve dikit bakımından bir hayli zengin olan ve 3 kattan oluşan Bulak Mağarası, bir yeraltı nehrine de ev sahipliği yapıyor. Bununla birlikte, mağaranın en alt kısmında yer alan su kaynağı, Safranbolu’nun içme suyuna katkıda bulunuyor.
{search:safranbolu-otelleri,Safranbolu Otelleri}
4 milyon yıl önce oluşan ve 5 kattan meydana gelen Ballıca Mağarası, dünyanın en büyük mağaraları arasında gösteriliyor. Tokat’ta yer alan mağara, içindeki oksijen oranının fazla olması nedeniyle astım hastalarına şifa oluyor. Öyle ki, oksijen fazlalığı nedeniyle 95 metrelik mağarayı dinlenme ihtiyacı hissetmeden gezebilmeniz mümkün. Ballıca Mağarası’nın bazı bölümlerinin ziyarete açık olduğunu da belirtelim.
{search:tokat-otelleri,Tokat Otelleri}
Isparta’da yer alan Pınargözü Mağarası, ülkemizin ve Avrupa’nın en uzun mağarası olma özelliği taşıyor. Öyle ki, 1995 yılına kadar yapılan çalışmalarda, mağaranın yalnızca 16 km'lik kısmı ölçülebilmiş. Belirlenen son noktasının girişten 660 metre yukarıda olması dolayısıyla bu unvana kavuşan Pınargözü Mağarası, içerisinde pek çok göl, şelale ve damlataşı havuzu barındırıyor. Mağaranın girişinde yaklaşık 150-160 km şiddetinde esen rüzgarı ile de Pınargözü Mağarası, bu özelliği ile de Türkiye’nin en büyük mağarası olarak biliniyor aynı zamanda.
{search:isparta-otelleri,Isparta Otelleri}
Ülkemizin en etkileyici mağaralarından biri Gilindire Mağarası. Mersin’in Aydıncık ilçesinde yer alan mağara, gerçek bir doğa harikası. 1999 yılında bir çobanın kirpi izlerini takip ederek tesadüfen keşfettiği Gilindire Mağarası, eskiden zorlu kayalıkları aşarak ziyaret edilebiliyordu ancak şimdilerde demir merdivenle inilebiliyor mağaraya. Aynalıgöl Mağarası olarak da bilinen Gilindire Mağarası, kesinlikle görülmesi gereken mağaralardan biri.
Tüm bunların yanı sıra Türkiye'nin En Ünlü Damlataş Mağarası blog yazısına da göz gezdirebilirsiniz.
{search:mersin-otelleri,Mersin Otelleri}