{ad:0} Kentin kaotik ortamından günübirlik de olsa uzaklaşmak için biçilmiş kaftan niteliğindeki Kozak Yaylası’nın büyük kısmı, İzmir’in Bergama ilçesi sınırları içerisinde yer alıyor. Bir köy ise Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı durumda. Madra Dağı’nın eteklerindeki yaylaya, gerek Bergama gerekse de Ayvalık yönünden kendi aracınız ile rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Tabii Kozak Yaylası’na gitmek için alternatifleri de değerlendirebilirsiniz. Mesela kolay ulaşım için İzmir ve Balıkesir merkezli tur şirketlerinin düzenledikleri gezilere katılabilirsiniz. Bir gruba tabi olmak yerine bölgeyi özgürce tanımanın peşindekilere ise İzmir otogarından kalkan Bergama otobüslerine binmelerini önerebilirim. İlçeye ulaştığınızda, taksiye ya da minibüslere binip yaylaya gidebilirsiniz.
Yeri gelmişken belirteyim. Kozak, yol bisikleti ve motosiklet tutkunları için de keyifli bir rota konumunda. İki teker üzerinde özellikle Bergama tarafından yaylaya çıkmak, bayağı keyifli.
Kozak, konumu gereği yayla statüsünde yer alıyor. Lakin cenneti andıran bölge, florasındaki farklılık nedeniyle sınıflandırılmasında kullanılan coğrafi terimin klasik karşılığından çok daha fazlasını konuklarına sunuyor.
Zira Kozak Yaylası’na çıkan gezginleri, alışılagelmiş orman örtüsü yerine yükseklikleri 20-25 metre arasında değişen ve sayıları 5 milyon civarında olan fıstık çamları karşılıyor. Yayla, bünyesinde barındırdığı ağaç popülasyonu sebebiyle Türkiye’nin en büyük doğal çam fıstığı yetiştirme alanı unvanıyla anılıyor.
Ancak bu özelliğine ve huzur dolu atmosferine rağmen yok olma tehlikesi ile ciddi biçimde yüzleşiyor. Yayla, 2000’li yılların başından beri Bergama ve çevresinde yoğunlaşan madencilik faaliyetlerinden nasibini fazlasıyla alıyor. Yayladaki doğal yapıya zarar veren bu faaliyetler sonucunda fıstık üretimi her geçen yıl dramatik oranda azalıyor.
Kozak, konuklarına yılın her mevsimi farklı manzaralar sunan, enfes bir coğrafyaya sahip. Mesela sessizlikten hoşlanıyorsanız, insan nüfusunun azaldığı kış aylarında yaylaya gidebilirsiniz. Bu dönemde şanslıysanız ve kar yağdıysa, yaylayı en zarif haliyle tanıma imkânına kavuşabilirsiniz.
Yaz aylarında ise Kozak’ta kamp atabilirsiniz. Gündüzleri yayla köylerine gidip yerel halk ile etkileşime girebilir ve çevre hakkında çok daha detaylı bilgi edinme imkânı bulabilirsiniz. Gezinti esnasından Demircidere Köyü’ne uğrarsanız, yerel halkın kendi çabalarıyla kurdukları etnografya müzesini ziyaret edebilirsiniz.
Kozak Yaylası’na gitmek için kasım ve mart ayları arasındaki dönemi de tercih edebilirsiniz. Çünkü yılın bu döneminde, fıstık hasadı başlıyor. Hasat esnasında fotoğraf çekmeye değer harika fırsatlar ortaya çıkıyor. Ayrıca köylüler, kendilerinden fıstık almak isteyen gezginlere inanılmaz cömertlikler yapabiliyor.
Kozak, özgürce hareket etmek isteyenler için harika bir yer. Mesela sakinlikten hoşlanıyorsanız, tüm günü bir ağaç altına portatif sandalye atıp kitap okuyarak geçirebilirsiniz. Durağan olmayı sevmiyorsanız, uzun yürüyüşlere çıkıp köyleri dolaşabilirsiniz. Hatta kendiniz rastgele bir rota çizip fotoğrafını çekmeye değer sıra dışı manzaralara denk gelme şansınızı artırabilirsiniz.
Yapılacak aktiviteler konusunda misafirlerine inanılmaz esneklik sağlayan Kozak, yeme-içme açısından da benzer bir profil sergiliyor. Dilerseniz çantanıza birkaç atıştırmalık ya da sandviç atıp yaylada piknik yapmayı tercih edebilirsiniz.
Bölgeye özgü lezzetlerin tadına bakmanın yoluysa yaylada faaliyet gösteren az sayıdaki yeme-içme mekânına oturmaktan geçiyor. Böylece çam fıstıklı ya da kekik ballı çay içme, fıstık helvası ve reçeli tüketme fırsatı yakalayabilirsiniz. Yalnız denk gelirseniz, güz üzümünden bir salkım yemeyi sakın ihmal etmeyin. Tadı epey güzel.