Türkiye’nin en yoğun nüfusa sahip bölgelerinden biri olan Çukurova, eski dönemlerde Kilikya olarak anılıyordu. Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay şehirlerini kapsayan Çukurova, çok sayıda alanı çevrelediği için coğrafyayı, kültürü ve ekonomiyi oldukça iyi bir şekilde yansıyor. Batıda Anamur’dan başlayan ve Akdeniz’in doğusuna doğru uzanan Çukurova, Suriye’de son bulunuyor.
Çukurova; geniş, düz ve verimli bir alan olmasından ötürü, özellikle tarımın en elverişli olduğu bölge. Tarihte pek çok isimle anılan Çukurova, Heredot’un verdiği bilgiye göre bir dönem Hypachoea olarak anılıyormuş. Asur yazıtlarında ise Chilakka olarak isimlendirildiği bilgisi geçiyor. Güzelliğini ve ihtişamını geçtiği her bölgeye yansıtan Çukurova, bulunduğu coğrafyanın büyük bir bölümüne hükmediyor. Çukurova, günümüze kadar bereket vermeye devam ediyor.
Seyhan, Ceyhan ve kısmen de Tarsus Nehirlerinin taşıdıkları alüvyonlar neticesinde oluşan Çukurova, Adana Ovası’nın Misis tepeleriyle birbirinden ayrıldığı iki kesimin güneydeki kısmı oluyor. Akdeniz ikliminin hakim olduğu Çukurova’da, yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise ılık ve bol yağmurlu geçiriyor. Oldukça verimli topraklara sahip olan Çukurova’da başlıca yetişen ürün ise pamuk.
Ulaşım açısından da oldukça önemli bir yeri var Çukurova’nın. Öyle ki, Çakıt demiryolu ile Gülek Boğazı’ndan gelen karayolları buradan geçerek İç Anadolu’yu Mezopotamya’ya ve Suriye’ye bağlıyor. Ülkemizin dördüncü büyük şehri olan Adana, Çukurova’nın en önemli şehri olarak biliniyor.