Antakya Harbiye bölgesinin tarih boyunca adlandırıldığı isim Daphne. Fakat ismin çıkış noktasının oldukça ilginç bir hikayesi var: Zeus'un oğlu Işık Tanrısı Apollon, ırmak kenarında genç ve güzel bir kız görür. Bu güzel kızın adı Defne'dir. Apollon görür görmez aşık olur. Onunla konuşmak ister. Fakat Defne, Işık Tanrısı'nın içinden geçenleri anlamıştır.
Kaçmaya başlar. O kaçtıkça da Apollon kovalar. Bir taraftan da “ Kaçma seni seviyorum” diye bağırır. Defne ise Tanrılarla beraber olan kadınların başlarına neler geldiğini bildiği için korkuya kapılır ve kaçmaya devam eder. Apollon ise bu güzel periyi mutlaka yakalamak istemektedir.
Aralarındaki mesafe gittikçe kısalır ve bir an gelir ki Defne, Apollon'un sıcak nefesini saçlarının arasında duyar. Artık kurtuluş imkanı kalmadığını anlayan Defne, birden durur ve ayağı ile toprağı kazıyarak şöyle bağırır: “ Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru.
” Bu içten yalvarma üzerine Defne organlarının ağırlaştığını, odunlaştığını hisseder ve derisi kabuk bağlar, saçları yapraklara dönüşür ve vücudu odunlaşarak bir ağaca dönüşür. Defne ağacı... Bu manzara karşısında şaşıran Apollon, Defne'nin ağaç oluşunu hayret ve üzüntü ile seyreder.
Sonra da sarılır ve sert kabukları altında hala çarpmakta olan kalbinin sesini duyar ve şöyle seslenir: “ Defne, bundan sonra sen, Apollon'un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yanyana geçecek.
“ Bu tatlı sözler üzerine Defne, dallarını eğerek Apollon'u saygı ile selamlar. İşte bu öykünün geçtiği yer bugünkü Harbiye'dir.