Marmara Denizi'nin kalbinde yer alan Demokrasi ve Özgürlük Adası, eski adıyla Yassıada, günümüzde turizm faaliyetlerinin yapıldığı, tarihe ışık tutan yerler arasında bulunuyor. 2013 yılından beri Yassıada isminin tarihe karıştığı adada 2015 yılından beri yapılan düzenlemeler ve değişiklikler, pek çok tarihi yapıya ev sahipliği yapan adayı ziyaretçilerle buluşturuyor.
Bir kongre merkezi ve açık hava müzesine dönüştürülen adanın, aynı zamanda ulusal ve uluslararası demokrasi ve insan hakları toplantılarına da ev sahipliği yapacağı biliniyor. Heykel ve entalasyonlarla dikkat çeken Demokrasi ve Özgürlük Adası'nı birlikte keşfetmeye ne dersiniz? Hadi gelin, bu anlamlı adayı yakından inceleyelim.
1960 darbesi sonrasında yapılan yargılamalarla bilinen Yassıada, geleceğe ışık tutmak amacıyla, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na dönüştürülmüş ve Türkiye'deki en özel projelerden biri olma özelliği taşıyor. Adada müze, kütüphane, kongre merkezi, restoran ve otel gibi pek çok alan bulunuyor.
Günümüzde müzeye dönüştürülen Hasan Polatkan Spor Salonu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı idaresindeyken inşa edilmiş ve subayların spor yaptığı bir salon olara faaliyet gösteriyormuş. Daha sonra darbe döneminde mahkemeye dönüştürülen bu salonda, 11 ay 1 gün süren Yassıada yargılamaları yapılmış. Müzede o dönemki yargılamalar canlandırılıyor ve döneme ait kısa film gösterimi yapılıyor.
Burada tüylerinizin diken diken olması kaçınılmaz!.
Darbe öncesi subay yatakhanesi olarak işletilen bina, 1960 darbe sonrasında tecrit odaları olarak kullanılmaya başlanmış. Günümüzde müze olarak işletilen binada Adnan Menderes'in çocukluğundan, son dönmine kadar hayatının önemli anları aktarılıyor. Müzenin giriş katında Menderes'in çocukluğunu geçirdiği babaannesinin evinin bir örneği yer alıyor.
Ayrıca Menderes'in tecrit edildiği hücre de bu binada bulunuyor.
Hem Türkiye hem de dünya genelinde demokrasi ve demokrasi mücadelelerini aktaran müze, üç katlı bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Demokrasinin tarihi süreç içindeki gelişimi ve nesillere aktarımıyla ilgili detaylı bilgileri bu müzede bulmak mümkün.
Adanın meydanı olarak geçen Demokrasi Meydanı, sahip olduğu çeşit çeşit heykel ve entelasyonlarla dikkatleri üzerine çekiyor. Açık hava müzesi görevi gören meydanda birbirinden güzel çalışmaları görebilirsiniz. Adada yer alan ve ışığı hiç sönmeyen Demokrasi Feneri ise, demokrasi ışığının her zaman yanmaya devam edeceğini bildiriyor.
Sansüre takıldığı için ulaşamayan mektupları simgeleyen bu anıt, Adnan Menderes ve eşi Berin Menderes'in birbirlerine yazdığı mektupları temsil ediyor. Geriye Kalanlar adlı eserde ise adaya yargılanmaya gelen kişileri temsil eden, o döneme ait valiz replikaları yer alıyor. Bu çalışmaları görünce üzülmemek, çekilen acıları hissetmemek münkün olmuyor.
Adını, Osmanlı Dönemi'nin son günlerinde adayı satın alan Birleşik Krallık İstanbul Büyükelçisi Henry Bulwer'dan alan bu şato, proje kapsamında restore edilerek ziyaretçilerin dikaktine sunuluyor. Yine Henry Bulwer döneinde yaşam alanı olarak inşa edilen bina da günümüzde kütüphane olarak hizmet veriyor.
Ada hakkında kronolojik bilgiler içeren bu sergi, 3 kattan oluşuyor. Açık alanda detaylı bilgileri bulabileceğiniz bu serginin bir duvarında, dört farklı dilde ‘ 'demokrasi'' kelimesi yazıyor.
Adada ayrıca Fatin Rüştü Zorlu Camii, Kongre Oteli, Adnan Menderes Kongre Merkezi, Ada Restoran, Bizans Zindanları, seyir terasları ve helikopter pisti de yer alıyor.
Adaya Kadıköy'den kalkan vapurlarla ulaşabilirsiniz. Kadıköy İDO iskelesinden saat 10. 00'da hareket eden vapur, adadan saat 16. 00'da ayrılıyor. Pazartesi günleri hariç haftanın her günü adayı ziyaret edebilirsiniz.
Geçmişin karanlık yüzünü genç nesillere aktaran, her bir obje ve nesnesiyle sizi tarihin zorlu anlarına ışınlayan, bazen hüzünlendiren, bazen de anılarda kaybolmanızı sağlayan Demokrasi ve Özgürlük Adası, kesinlikle bir gün ayırmaya ve keşfetmeye değer. Daha fazla gezilip görülücek yerler keşfetmek için Adalar'da gezilecek yerler sayfamıza bakabilirsiniz.