İstanbul’un önemli yerleşim alanlarından biri olan
Fatih, her semtine serpiştirdiği tarihi ve doğal noktalarıyla, yıl içerisinde yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biridir.
Laleli Camii’yle,
Kalenderhane Camii’yle,
Çinili Hamam’ıyla,
Karikatür ve Mizah Müzesi’yle ve
Beyazıt Meydanı ile
Sultanahmet Meydanı’nda bulunan diğer yapılarla önemini korumaya devam eden Fatih’in bir diğer önemli tarihi yapısı ise Fethiye Camii’dir. Fethiye Camii olarak bilinen bu yapı aslında önceden Pammakaristos Manastırı’ydı. 13. Yüzyılda Bizanslı Mihail Glabas Tarkaniotes tarafından yaptırılmıştır. İstanbul’un fethinden sonra patrikhane olarak; 1601 yılında İran savaşlarında Azerbaycan’ın ve Gürcistan’ın fethedilmesinin ardından cami olarak kullanılmaya başlanmıştır. Cami olarak kullanılması için bir yenilenme sürecinden geçmiştir ve içerisine kıble yönünde mihrap yapılarak, minaresi ile medresesi inşa edilmiştir. Fethiye Camii, Cumhuriyet döneminde müze olarak kullanılmaya başladıysa da; 1960’lı yıllarda tekrar cami olarak hizmet vermeye başlamıştır. Fethiye Camii’nin içindeki mozaikler oldukça dikkat çekicidir. Hem iç hem de dış mimarisinin güzelliği görülmeye değerdir.