Günlerden bir gün Balat’ ın tarihi ara sokaklarında gezinirken bir vaha çıktı karşıma ve işte Forno böyle doğdu! Şimdi burada lezzet ve kalite keşfine çıkanlarla mutfağımı paylaşıyorum. Aile kasabımdan etimi, beni yıllardır kollayan mahalle manavından sebzelerimi, kadınlar pazarından baharatımı alıyorum. Çalışma arkadaşlarımla taş fırınımda ev yapımı lahmacun ve pideler hazırlıyoruz.
Hafta sonları minik kruasanları sabah erkenden fırına atıyor, keyifli sohbetlerin yapıldığı açık büfemizi paylaşıyoruz. Çeşidimiz hep bol. Forno, insanların durmadan koşuşturma içinde oldukları bir şehirde, sanki zaman durmuş gibi dinlenebildikleri bir yer.