Ülkemizin en özel oluşumlarından biri olan ve dört mevsim boyunca bambaşka bir güzelliğe bürünen Kapadokya Peri Bacaları, yalnızca ülkemizden değil dünyanın dört bir yanından turistlere ev sahipliği yapmaktadır. Üstelik bu bölgeyi böylesine güzel yapan peri bacalarının oluşumu çok uzun yıllar içerisinde gerçekleşmiştir.
Milyonlarca yıl önce bir iç deniz olan Kapadokya, Erciyes Dağı, Hasan Dağı ve Güllüdağ yanardağlarının denizi kurutmasıyla oluşan çukura lavlar dolmaya başlamıştır. Bu durum yanardağlar aktifliğini yitirene kadar devam etmiştir. Aktifliğini yitiren yanardağların ardından akarsular sertleşen lavların üzerinde kayayı aşındırıp derin vadiler oluşmasına etki etmişlerdir.
Hemen ardından rüzgar da bu doğal oluşuma katılarak vadilerin yamaç kısımlarını aşındırarak dalgalı bir görünüm kazandırmıştır. Şiddetli rüzgar etkisiyle bu parçalardan bazıları kopmalara uğramıştır. Kapadokya Peri Bacaları’ nın üst kısmında yer alan şapkası ise bu aşınmalar sırasında üst katmanların alt katmanlara oranla daha sert olması sonucu oluşmuştur.
Daha sonraları sert olan üst katmanın alt katmanlara baskı yapması sonucu alt katmanlar da sertleşmiş ve bugünkü görünümünü almıştır.
Doğanın el birliği ile büyük bir uyumla yarattığı Kapadokya Peri Bacaları’ nın, kışın karlar altında, ilkbaharda çiçeklerle bezenmiş ya da güz zamanı yaprakların renkleri dönemeye başlamışken ortaya çıkardığı muhteşem manzaralar her haliyle görülmeye değer olup, içerisinde rotanızı Kapadokya’ ya çevirmek için çok fazla neden barındırıyor.