Ankara Kocatepe Camii, genelde ünlü şahsiyetlerin cenaze törenleri sayesinde ülke gündeminde kendisine yer buluyor. Gezginler için ise farklı anlamlar ifade eden gösterişli dini yapı, kimisi Osmanlı esintileri taşıyan mimarisinden dolayı camiyi Ankara’da gezilecek yerler listesine eklerken, kimisi manevi değerlerini pekiştirmek amacı doğrultusunda caminin yolunu tutuyor.
Türkiye Diyanet Vakfı’nın imzasını taşıyan Kocatepe Camii’nin yapım hikâyesi, bir yarışma ile yazılmaya başlanmış. Bu yarışmada, finale kalan projeler arasından Vedat Dalokay’a ait tasarım birinci seçilmiş. Hatta 1967 yılında bu tasarıma bağlı kalınarak Kocatepe Camii’nin temeli atılmış. Fakat günler ilerledikçe, seçilen projenin fazla modern olduğu görüşü dillendirilmeye başlanmış.
Tabii halihazırda projeye başlandığı için vakit kaybedilmek istenilmemiş ve aynı yarışmada boy gösteren Hüsrev Tayla-Fatih Uluengin ikilisinin klasik tarzdaki tasarımına geçiş yapılmış. Fikir değişiklikleri ile dolu yapım süreci, 1987 yılında tamamlanmış. Açılış töreni ise aynı yıl Turgut Özal önderliğinde yapılmış.
Peki, yarışmada birinci seçildikten sonra iptal edilen projeye ne mi olmuş? Vedat Dalokay, aynı proje ile 1969 yılında Pakistan’ın başkenti İslamabad’da düzenlenen başka bir yarışmaya katılmış. Pakistan Hükûmeti, yarışmada boy gösteren 17 aday arasından Dalokay’ın projesini beğenmiş. 1976-1986 yılları arasında Suudi Arabistan’ın finansal desteği sayesinde hayata geçirilen proje, günümüzde Faysal Camii adıyla dünyanın en büyük ve beğeni toplayan eserleri arasında başı çekiyor.
Tayla ve Uluengin, Ankara Kocatepe Camii’nin inşasında sadık kalınan tasarımı oluştururken büyük oranda Mimar Sinan’ın eserlerini örnek almış. Bu nedenle caminin farklı noktalarına odaklandığınızda, özellikle İstanbul’da 16. yüzyılda inşa edilmiş öncüllerinden esintiler taşıdığını fark edebilirsiniz.
Mesela 4.500 metrekarelik alan üzerinde yükselen ihtişamlı yapının dört minareli tasarımında Selimiye Camii, harem kısmının üzerini örten merkezi ve yapıya estetik açıdan zenginlik katan yarım kubbeler için ise Sultan Ahmed Camii yön gösterici olmuş.
Kocatepe Camii’nin iç kısmında ise biraz daha özgün nitelikte detaylara yer verilmesi epey hoş olmuş. Özellikle mihrap bölümündeki beyaz mermerler, sadeliğin de kendine has bir çekiciliği olduğunu adeta kanıtlıyor. Tabii Osmanlı stili baskın olduğu için iç süslemede çini ve çeşitli renklerde boya kullanımı gibi detaylar es geçilmemiş.
Bu arada, caminin iç kısmını gezerken halı desenleri size tanıdık gelebilir. Zira tasarımlarında Afyonkarahisar’daki Ulu Camii’nin zemininde kullanılan halılardan ilham alınmış.
Ramazan ayında Ankara’da ziyaret edilebilecek mekânlar listenizin ilk sıralarına ekleyebileceğiniz Kocatepe Camii, Kızılay Meydanı’na yalnızca 3 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Dolayısıyla yakınlığını fırsata çevirip meydandan Tunalı istikametinde yürüyebilirsiniz. Yolculuk, bu şekilde 20-25 dakikada sürüyor. Yürümeyi sevmiyorsanız, meydandan taksiye binmeyi de tercih edebilirsiniz.
Camiye ulaşım için metro seferlerinden yararlanmayı düşünüyorsanız, Kolej durağında inebilirsiniz. Bu duraktan, dilerseniz yürüyerek ya da dolmuşa binerek rahatça dini yapıya ulaşabilirsiniz.
Ankara yapılacak aktiviteleri ile dolu olan bir ilimiz olduğu için Kocatepe Camii ziyaretinizi tamamladıktan sonra günün geri kalan bölümünde farklı seçeneklere odaklanabilirsiniz.
Dini yapıyı gezdikten sonra acıktığınızı hissederseniz, iki farklı rota arasından seçiminizi yapabilirsiniz. Yani Tunalı Hilmi’ye gidebilir veya Kızılay Meydanı’na geri dönebilirsiniz. Her iki rotada sizleri, gastronomik açıdan birçok farklı seçenek bekliyor. En iyi yemek mekanlarını öğrenmek için Ankara Restoranları sayfasına bakabilirsiniz. Üstelik alışveriş yapmayı sevenler için de bu bölgeler cazip fırsatlarla dolu.
Çocuklarınız ile birlikte Kocatepe Camii’ni ziyaret ettiyseniz ve rota tercihinizi Tunalı’dan yana kullandıysanız, geri kalan zamanınızın bir bölümünü Kuğulu Park’a ayırabilirsiniz. Hatta parka gayet yakın konumdaki Atakule’de enfes kent manzarasının tadını çıkartabilirsiniz.
Ankara tatilinize biraz daha anlam katmak amacındaysanız, Kocatepe’nin ardından Anıtkabir’i ziyaret edebilirsiniz. Bunun için caminin arka tarafındaki duraktan, Anıttepe yönüne yolcu taşıyan otobüslere ve minibüslere binebilirsiniz. Daha fazla mekan önerisi için Ankara gezilecek yerler sayfasına bakabilirsiniz.