Aşağı Kaleköy de bir tabela dikkatinizi çekiyor ’Mustafa’nın kayfesi’’ diye... Güzel de bir zakkum yaprağı var. Tabelaya bakışla samimi ve içten bir gülümseme beliriyor. Acaba Mustafa’nın kayfesi de nedir’’ diye?
Hemen çıkıyorsunuz yukarıya, meraklı gözlerle arıyorsunuz ulu çınar ve Mustafa’yı!
Ulu çınar, zamana meydan okumuşluğu ve bütün ihtişamıyla beliriveriyor karşınızda..Arkasındaki tarihi kiliseyi de fark edince yüreğinizi bir hüzün kaplıyor. Birde Mustafa’nın müzikleri eklenince bütünleşiveriyor duygular..
İşletmemiz; ulu çınarın altında, Aya Marina Kilisesi’nin önünde ve tarihi bir çeşmenin bahçesinde, 2009 yaz sezonunda açılmıştır. Tarihi tüm doğa güzelliklerini ve mimarisini içinde barındıran bir ortamdadır.
Bende bu ortama ayak uydurarak getirdim ahşap masalarımı... Evet ahşap masalarım, bu ortama nasıl uymam gerektiğini çok iyi biliyordum.
Masalarımızı dizdikten sonra, peyzaja gelmişti sıra.. Sardunyalarımızı bir arada tutarak güzel bir topluluk oluşturduk. Zeytinyağı ve şarap küplerini de etrafa itinayla dizerek bu işi de tamamlamış olduk.
Artık misafirlerimi ağırlama zamanıydı. Sabahları kahvaltıyla başlayan,annemle birlikte yaptığımız reçel çeşitlerimiz, zeytinyağımız, tereyağımız, çiçek ve kekik balımız, keçi ve koyun peynirimiz ve de sabahları günlük taze olarak topladığımız domates, salatalık ve biberle, sizlere
Gökçeada coğrafyasında üretilen ürünlerimizle kahvaltımızı sunmaya hazırız.
Kimseden öneri almadan dibek kahvemizin tadına bakmak ister misiniz? Hatta damla sakızlı olanı da var..damla sakızından bahsetmişken, muhallebimiz de beni unutmayın diyor.
Bitki çaylarımızıda bahçemizden toplayıp kayfemizde doğal şekilde servise sunuyoruz. Böyle dinlendirici bir ortamda kitabınızı yanınıza almadığınız için üzülmeyeceksiniz, okuma köşemizde zengin dergi çeşitlerimiz ve günlük gazetelerimizden yararlanabilirsiniz.
Sizlere bütün gününüzü burada geçirmek isteyebileceğiniz bir ortam sunuyoruz
Ne de olsa aradığımız güler yüz, hoş sohbet,doğal ortam değil mi?
Mustafa’nın Kayfesi’nde görüşmek dileğiyle