Aradığın tarihlerde / kriterlerde sonuç bulunamadı.Tarih aralığını değiştirerek tekrar deneyin.
İlk yerleşimcilerden bu yana Kapadokya insanı, evini, yuvasını kayaların içine oyup, özenle bezediği mağaralara yerleşmiş. Kapadokya'nın volkanik yapısı, dev kaya bloklarının hatta tepelerin rahatça oyulmasına izin vermiş ve insanlar da kendilerine sadece evler değil, kaleler hatta yer altı şehirleri inşa etmişler.
Kapadokya'nın merkezi olan Ürgüp'ün, doğal dokusunu en iyi şekilde korumayı başarmış mahallerinden birinde, doyumsuz bir manzaraya karşı duruyor “ Sota Cappadocia”. Sota Cappadocia'nın hikayesi, otelin ortağı, işletmecisi, kısaca her şeyi Nil Tuncer'in hikayesiyle birlikte ilginç bir hal alıyor.
Kendisi bundan 8 yıl kadar önce İstanbul'da uzun yıllar süren profesyonel kariyerini terk edip, Kapadokya'ya yerleşmeye karar verir. Önceleri uzun süre kalmak niyetinde değildir ama Kapadokya'nın sevdiğini kolay kolay bırakmama kuralı Nil için de işler ve o da yepyeni bir mecraya atılıp, hayatını yeniden kurmaya karar verir.
Bu mecra "butik otel yöneticiliği"dir. Yıllar içinde profesyonel iş yaşamında edinmiş tecrübeleri ve yönetim alanındaki başarıları onu Kapadokya'da tanınan bir otel yöneticisi yapar. Bir süre sonra Nil, artık kendi mekanına sahip olması gerektiğine karar verir ve Sota Cappadocia ile yolları bu noktada kesişir.
Yatırımcı ortağı Mükerrem Kalkay ile beraber bugünkü Sota Cappadocia'nın bulunduğu, içinde halihazırda bir ailenin yaşadığı ve durumu pek de iç açıcı olmayan tarihi bir Ürgüp evini satın alırlar. Böylece yaklaşık 5 yıl sürecek olan tasarım, proje ve inşaat süreci başlamış olur.
Öncelikle evin orijinal halinin planları çıkarılır, bu planlar anıtlar kurulunca tescil olunur ve restorasyon, renovasyon süreci başlar. Bu vesile ile kaybolmakta olan bir değer de tekrar hayata döndürülmüş olur.