Tabea Antik Kenti, Denizli'nin Kale ilçesinin 1 km. kadar güney batısında olup Denizli - Muğla karayolunun 78. Kilometresinde yer almaktadır. Antik dönemlerden kalma eski bir yerleşim yeri olan Tabea, günümüzde kazı çalışmalarının durmadan devam ettiği bir yerleşim alanıdır.
Doğal bir kale görünümünde olan antik kentte 30 yıl öncesine kadar iskan sürmekteydi. Büyük İskender'den sonra Anadolu'da kurulan antik kent devletlerinden biri olan Tabae'de, Hellenistik dönemden günümüze kadar kesintisiz bir yerleşim görülmektedir. Antik dönemde kendi adına önceleri gümüş daha sonra bronz olarak sikkeler basmışlardır.
Roma Hamamı ile Osmanlı dönemine ait olan 19 yy Osmanlı ahşap mimarisi özelliği taşıyan Cevherpaşa Cami bugüne kadar gelebilen kalıntılar arasındadır. Tabea Antik Kenti son yılların en fazla ilgi gördüğü tarihi alanlardan biridir. Özellikle üniversite öğrencileri kazı çalışmalarına yoğun ilgi göstermektedir.
Tarihi bir gezi planlıyorsanız Tabea Antik Kenti kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biridir. Denizli gezinizde; Karahayıt Kaplıcaları, Pamukkale Travertenleri, Ağlayan Kaya Şelalesi, Laodikya Antik Kenti'ni de ziyaret edebilirsiniz. Tabea Antik Kenti'nin akropolünde belli başlı yapılar yer almaktadır. Bu yapılar; Kayaya Oyulmuş Nişli Bina: Bu bina akropolün kuzey doğu yönünde bulunmaktadır.
Bina kuzey güney doğrultusunda yapılmıştır. Plan bakımından da dikdörtgen şeklinde olduğu göze çarpmaktadır. Binanın çevresinde ve içinde arşitrav parçası, sunak ve sütun bulunmaktadır. Yapı tarzına bakıldığında Roma Dönemi'ne ait olmalıdır. Ama bina Selçuklu ve Osmanlı döneminde de kullanılmıştır. Kayalara Oyulmuş Tek Odalı Evler: Kayaları oyarak tek odalardan oluşan evler yapmışlardır.
Evlerde bulunan kapı nişleri ve zıvanalardan evlerin kapılarının ahşaptan olduğu anlaşılmaktadır. Odaların iç kısımlarında da nişler yer almaktadır. 1957 yılına kadar Kale ilçesi yerleşkesi bu alanda devam etmiştir. İlçe şimdiki yerine 1957 yılında taşınmıştır.