Troya Müzesi

Tarihi atmosferi ve doğasıyla bambaşka bir deneyim sunan Çanakkale, her yıl yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret ediliyor. Yemyeşil doğası, birbirinden güzel plajları, adaları ve tarihe ışık tutan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı ile gönülleri fetheden kent, her daim popülerliğini koruyor.

Birçok anlamda bir ilk olan müze, 10 Ekim 2018 tarihi itibariyle kapılarını halkın ziyaretçilere açmıştı. Müze Troya Antik Kenti girişinde yer almaktadır. Müzede, Troya ve Troas kentlerinden elde edilen ve gün yüzüne çıkarılan tüm taşınır taşınmaz kültür varlıkları halka sergilenmektedir.

Truva Antik Kenti Açık Hava Müzesi olarakta nitelendirilen bu kültür müzesi, Çanakkale'nin tanıklık etmiş olduğu antik çağların, yakın tarihin ve farklı kültürlerin bir birleşimini sunuyor. Ören yerindeki teşhir ve tanzim uygulamasının bitmesiyle kazılarda ortaya çıkarılan 2 bin adet değerli eser bu müzedeki yerini aldı.

Troya Müzesi'nin Bölümleri

Çanakkale merkeze yaklaşık 30 km mesafede, Tevfikiye Köyü'nde yer alan Troya Müzesi, 90. 000 m² ‘ lik bir alanı kapsıyor. Troya Müzesi için 2011 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından açılan ulusal yarışmada Mimar Ömer Selçuk Baz birinci olmuş ve müzenin yapımına 2013 yılında başlanmış.

Paslanmış çelik kaplamayla elde edilen görünümüyle sıra dışı bir müze deneyimi sunan Troya, üç kattan oluşuyor. Katlara rampalardan ulaşılan müze, kazılardan çıkarılan birbirinden ilginç eserlerle her göreni büyülüyor.

Troya Müzesi, Homeros'un İlyada eserine konu olmuş UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki Troya kentini, bu kentin tarihi ve kültürünü anlatıyor. Bunun dışında pek çok farklı esere de ev sahipliği yapıyor.

Troya Antik Kenti'nin girişinde yer alan ve uçsuz bucaksız toprakları da gözler önüne seren müze, ziyaretçilerini başka bir zaman dilimindeymiş gibi hissettiriyor.

Troya Müzesi yedi farklı bölüme ayrılmış ve bu yedi bölümde çeşitli dönemler ele alınıyor. Bu yedi bölümde Troya bölgesinden çıkarılan arkeolojik eserler, Tunç Çağı'ndaki Troya, İlyada Destanı ve meşhur Troya Savaşı, antik dönemdeki Troya, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemi ve arkeoloji tarihi anlatılıyor.

Müzenin hazırlanma projesiyle yurt dışında bulunan Troya'nın paha biçilemez değerdeki hazinelerinin bir bölümü de ait olduğu bu topraklara geri döndü. Halen yurt dışındaki müzelerde sergilenen Troya eserlerinin de Türkiye'ye getirilmesi için umut olmuştur. Troya Müzesi'nin ziyareti rampadan inerken başlamaktadır.

Rampanın duvarlarında bulunan nişlerde Troya'nın farklı katmanları; mezar taşları, büyük boy heykeller, sahne canlandırmaları ve büyük boy fotoğraflarla tüm ziyaretçilerin anlayabileceği şekilde anlatılmaktadır.

Müzede lahit, sunak, seramik, heykel, süs eşyaları, cam bilezik, kemik, sikke, aletler, sütün ve sütun başlıkları gibi yüzlerce çeşit eser bulunuyor ve hepsi ait oldukları döneme göre sergileniyor. Müzeye giriş rampa üzerinden gerçekleşiyor ve rampanın duvarlarındaki nişlerde mezar taşları ve heykeller gibi Troya dönemini anlatan eserler yer alıyor.

Hem mimarisi hem de sahip olduğu eserleriyle ziyaretçilerini hayrete düşüren bu müzeyi sevmemeniz imkansız.

Müzenin giriş alanı olan, Troas ve çevresini konu alan sirkülasyon bandında ise devam eden sergi katları öncesinde 7 – 77'ye gelen tüm ziyaretçilere bir oryantasyon sağlamak amacıyla arkeoloji bilimi; arkeolojik ve arkeometrik tarihleme yöntemleri, ‘ Neolitik, kalkolitik, tunç çağı, demir çağı, höyük, restorasyon, konservasyon' gibi terimler şemalar, çizimler, metinler ve interaktif yöntemlerle aktarılmaya çalışılmıştır.

Troya Müzesi'nde sergilenmesi amacıyla yurdun dört bir yanına dağılmış olan eserler evine geri çağrılmıştır. Eserlerin geldikleri yerlerden birkaçı ise şu şekildedir;.

• Çanakkale Arkeoloji Müzesi’nden, Blegen kazılarından çıkan ve şu an İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunan Troya eserleri.
• İzmir Arkeoloji Müzesi’nden Homeros ile ilgili sikkeler.
• ABD’den getirilen Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndeki Troya altınları.
• Troya Müzesi’nde aynı zamanda görsel grafik tasarımlarla birlikte diorama (anın veya hikayenin ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesi), dokunmatik ekran ve animasyonlarla sergi ile anlatımlar da mevcuttur.

Troya Müzesi Ziyaret Günleri ve Giriş Ücreti

Troya Müzesi ziyaret saatleri haftanın her günü ziyarete açık ve müzeyi 08. 30-17. 30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Troya müzesi giriş ücreti 60₺ ancak Müze Kart varsa giriş ücretsiz.

Troya Müzesine Ulaşım

Troya nerede diye soranlar için, Çanakkale'nin merkezinde yer alan Tevfikiye Köyü sınırları içinde kurulmuştur. Özel aracınızla Troya Antik Kenti'nin girişinde yer alan Troya Müzesi'ne ulaşmanız çok kolay. Tevfikiye ve Çıplak Köyü'ne doğru tabelaları takip ederek müzeye ulaşabilirsiniz. Toplu taşaımayı kullanacaksanız il merkezinden kalkan Tevfikiye köyü minibüslerine binebilirsiniz.

Troya Müzesi ve Çevresi

Tevfikiye Köyü sınırlarında bulunan müzeyi gezdikten sonra, köyü ziyaret edebilirsiniz. Opet 2006 yılından beri Tarihe Saygı Projesi kapsamında bölgeye pek çok katkı sağlamış ve 2018 Uluslararası Troya Yılı'ndaki projesi ile Tevfikiye Köyü'nü bir arkeo-köye dönüştürmüş. Böylece köyde restorasyon çalışmaları yapılmış ve binaların duvarlarına Troya ruhunu yansıtan resimler çizilmiş.

Ayrıca, Antik Çağ'da lor peyniri ve balla yapılan Globi tatlısı da tekrar kültürümüze kazandırılmış. Köydeki Globi Cafe'de bu leziz tatlıyı denemeniz münkün. Bu proje kapsamında yenilenen bir diğer köy de Çıplak Köyü. Bu köydeki binaların duvarlarına da çiçekler, renkli renkli desenler çizilmiş.

Köye girer girmez enerjisi sizi etkisi altına alıyor ve kendinizi bir çiçek hahçesinde hissediyorsunuz.

Hem tarih kokan bir mekanda gezmek, hem de alışılmışın dışında bir müze deneyimi yaşamak için Troya Müzesi çok güzel bir seçenek. Müzenin farklı mimarisi sizi içine çekerken, burada sergilenen ve yıllara meydan okuyan eserler de sizi bulunduğunuz coğrafyanın farklı bir yüzüyle tanıştırıyor.

Bölgeye yakın daha fazla gezilecek yer ve görülecek mekan keşfetmek için Çanakkale gezilecek yerler sayfamza bakabilirsiniz.