Viktor Levi Gelibolulu sardalyacı bir ailenin oğludur. Sardalya almak için gittiği Bozcaada’da üzüm toptancılığına başlar ve daha sonra şarapcılığa başlar. İstanbul’a sardalya getirdiği yerlerden alacaklarını toplarken şarap talebi ile karşılaşır. Şarap toptancılığına başlaması böyle olmuştur.
Bu tarihte İstanbul’da faal olarak çalışan dört tane şaraphane vardır. Bunlar Pano, Diamandi, İzmirli ve Sofaki’dir. Bu şaraphane sahipleri bu şarabı en çok biz satıyoruz deyip Viktor Levi’ye istedikleri gibi para ödemeye çalışırlar. Buna sinirlenen Viktor Levi bunlara ders vermek için kendi şaraphanesini açar.
Böylece faal olarak parakende dünyasına girmiş olur. Önceleri ders vermek amacı ile açtığı şaraphanenin kaliteli şaraptan dolayı gördüğü rağbet Viktor Levi’yi şaşırtır. Sardalya ve üzüm toptancılığını bırakıp sadece şaraba döner. Taki 1967 yılında ölene kadar. Viktor Levi öldükten sonra kuzeni Yasef Levi 1985 tarihinde Amerika’ya yerleşene kadar şaraphane faal olarak işlemiştir.
Bu tarihten sonra dükkan kapanmış ve mal sahibi tahliye etmiştir. Dükkan daha sonra kahvehane olur, 1999 yılında Feyzi Büyükerol tarafından alınır ve aynı yıl dekorasyon çalışmaları başlar. Dekorasyon ilk açıldığı zamanki malzeme ve tarza uygun olarak aslını yakalamaya yönelik yapılmıştır. Bu çalışmalar bir yıl sürmüş, tüm fedarkarlıklar seferber edilmiş, Viktor Levi Şarap Evi yeni dekorasyonu ve tarihi dokusu ile o zamanki şarapların aynı tadını sunmak için yeniden hayata kazandırılmıştır.