Kapıdan içeri girdiğinde, zamana yenik düşmüş tahtaların yaşatılması için harcanan yoğun bir emeğin gözler önüne serildiği yer burası... Uzun yıllar oya gibi işlenerek, bu günlere gelmiş mekan.
Emeğinizin üzerine bir de ruhunuzu koymazsanız, orada huzuru ve keyfi yaratamazsınız. Burası öncelikle keyif, huzur ve balığın satıldığı yerdir. Şefiyle, aşçısıyla, garsonuyla uyum içerisinde çalışan bu mekan, size huzuru ve güveni sunar, dolayısıyla balık da bununla lezzetlenir. Buradaki atmosfer, ambiyans ve müzik sizi öyle etkileyecek ki, balığınızı ve mezelerinizi lezzet yerken rakınızı da keyifle yudumlayacaksınız.
Restaurantımızda yediğiniz balıkları kendimiz tutuyor, ayrıca yıllardır denizden çıkardığınız amforaları,
İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ne kayıt ettikten sonra burada sergiliyoruz.
25 yıllık müzik arşivinden oluşan diğer bir koleksiyon ise ruhunuza hitap ediyor. Size de rezervasyon yaptırıp restaurantımıza gelmek kalıyor.