Gözlerinizi kapatın ve hayal edin; Bir tarafınızda masmavi deniz , Bir tarafınıza flamingo kuşları ile dolu denize sıfır bir göl , Bir tarafınızda içinde doğal su kaynakları bulunan Ayvalığın meşhur zeytin ağacı ormanları ve üzerinizde mavinin bütün tonlarının bulunduğu tertemiz bir gökyüzü...
Zeytin Arasının içine girin ve gözlerinizi açın; Çocukluğunuzdan beri özlediğiniz ve hayalini kurduğunuz katıksız bir Ege mahallesinin içindesiniz. Tarihe şahitlik etmiş asırlık zeytin ağaçları arasında , özgün mimarisine sadık kalınarak Asos doğal taşı , Sarımsak taşı (Ayvalık kırmızısı), Alaçatı taşlarından yapılmış cumbalı balkonlu iki katlı taş evlerden oluşan sokaklar...
Evlerin her biri geleneksel Cunda , Alaçatı , Midilli Ayvalık mimarisinin birebir örneği muhteşem Taşevler... Herhangi birinde Yorgo amca ve zarif eşi Eleadora Teyze'yi oturur gibi görürsünüz. Yan komşusu Rıza baba ve sıcacık eşi Latife teyze size "hoşgeldiniz" diye gülümseyerek el sallamaktadır sanki. Güzel bir yemek kokusu mu aldınız.
Demek ki Eleni abla çoktan balık pişirmeye başlamış. Sağdaki cumbalı kırmızı ev onun. Kapısı açıktır sürekli, hemen mutfağa koşun. Muhteşem mezeleri çoktan masanın üzerinde yerini almıştır. Yalnız giderken kırmızı gül götürmeyi unutmayın aç kalırsınız yoksa... İşte böyle bir sokağımız , böyle bir mahallemiz var bizim.
İster yemekten sonra havuzumuzda yüzmeye gidin, ister 50 metre zeytin ağaçlarının içinden yürüyerek Tuz Gölü'ndeki flamingoların eşsiz dansını izleyin. İsterseniz dünyanın en güzel ve en uzun Plajlarından birisi olan ve mahallemize 400 metre uzaklıktaki Sarımsaklı Plajı'na gidip tertemiz berrak sulara bırakın kendinizi.
İsterseniz Şeytan Sofrasına çıkıp bu güzel seyir tepesinden bölgedeki 20'den fazla ada ve adacığı , Midilli adasını, Edremit körfezini, doğallığını koruyan koyları, tertemiz ve masmavi denizi sıcacık çayınızı ya da buz gibi biranızı yudumlayarak panoramik olarak seyredin. İsterseniz kendinizi Cunda'nın kollarına bırakıp tarifsiz eğlenceyi ve huzuru yaşayın.
Dönerken Küçükköy'e uğrayıp boşnak böreği ve sıcacık çay eşliğinde köy kahvesinde soluklanın biraz. Çayınız bittiyse köy içerisinde ufak bir gezintiye çıkın. Orjinalliği bozulmamış Rum evleri arasında keyifli bir tur atın. Yok canınız Ayvalık tostu mu istedi.
Ayvalığın tarih kokan sokakları arasından geçip , sahilde herhangi bir büfede oturup masmavi denizi izleyerek , iyot kokusunu ciğerlerinize çekerek , dalga sesleri arasında tostunuzu yiyin. Yoruldunuz mu ; dönün Zeytin Arasına. Ağustos böcekleri ve kuş seslerinin sessizliğinde cumbalı evinizde güzel bir uyku çekin.
İyi dinlenin ; yarına gezilecek , görülecek , keşfedilecek o kadar çok yer var ki... Hiçbirisi hayal değil , sizleri Zeytin Arasına bekliyoruz...